“Ev bakıyorum. 850 falan olsa yeter. Bostancı olsun, İçerenköy olsun öyle yerler. Üç kişiyiz, aynı yaştayız. 18-19 öyle. Sabah evden çıkarız akşam geliriz o kadar. Daha da evde yokuz biz. İzinli günlerimiz evde olabiliriz, daha gün iş başındayız. Benim arkadaşlarım hepsi suculukta çalışıyor. Bi tek ben elbisede çalışıyorum. Önce Antalya’da üç sene bi otelde çalıştım, Beldibi’nde. Orada kendi otel içinde kalıyordum zaten. İki sene oldu şimdi İstanbul’dayım. 13 yaşında Afganistan’dan geldim, tek başına. Ama beş sene oldu ben Türkiye’deyim. Çalışmak için geldim. Borcumuz vardı onları bitirdik Allah’a şükürler. Ben Türkmenim. O yüzden Türkçe aynı. Biraz biraz değişiyor o kadar. Biz Farsça da konuşuyoruz, Türkmence de. Şimdi biraz çalışsak daha sonra eve gidicez. O kadar için ev lazım. Evimiz vardı, adam dedi; “boşaltın” dedi. Ne dediniz bu devriliyo binalar, yeni yapılıyor hep. Beş sene oldu çıkalı Afganistan’dan. Faryah diye geçiyor benim orası. Şamal tarafında, rüzgarlı taraf diye de geçiyor. Ailem hepsi orada. Oraya gitsen savaş var zaten. Taliban saldırıyor. Bizden 1,5 – 2 km uzakta savaş var. Bir, iki saat mesafe bizim köye. Borçla gezicen savaşın içinde, o olmaz. Ama ben buradan hep para yolladım onlara. Borç ödedik, dükkan açtık. Düğün malzemeleri satıyoruz. 13 yaşında geldim buraya. Zor oldu. En çok annemi özledim. Beş sene oldu görmedim. Hiç gitmedim geldiğim beri. 7 aya oradayım çok şükürler. Savaş var ama ne olacak? hayat devam edicek.“ İstanbul/ 2020
ÇOK ŞÜKÜRLER

Bir Cevap Yazın