TESLİMİYET

IMG_E9930.JPG
“Seküler bir ailede büyüdüm. Hatta şöyle söylebilirim ailemin sekülerlik refleksleri o kadar hassastı ki etkilenmeyeyim diye küçükken çok istememe rağmen kuran kursuna bile yollamamışlardı. Ama benim içimde hep bir manevi arayış vardı. Bunu hiçbir zaman, hatta şimdi bile dini ritüellerin, ya da din ile sınırları çizilmiş bir inanç biçiminin parçası olarak tanımlamadım. Benim için Allah’a ya da Tanrı’ya yakın olmak, hep tam bir teslimiyetin ifadesi oldu. Aslında bu isimlendirme biçimlerini bile fazla kategorize edilmiş buluyorum. Biz kimiz ki ona bir ad verelim? Şöyle anlatayım belki o zaman daha iyi açıklarım; Hani bazen sokakta yolun tam ortasına yatmış köpeklere rastlarsınız. Yattıkları yerde araba çarpabilir, ezilebilir ya da bir vicdansızın tekmesine maruz kalabilirler ama oradan kalkmazlar, göbeklerini açıp yatarlar. Benim gayretim de buna benzer bir teslimiyete ulaşma arzusudur. Kaderin tüm getirebileceklerine dair bütün korkulardan arınmış bir rızaya… Benim arayışım hep bu istikamette oldu. Üniversite ikide kapandım ama bunu herhangi bir cemaate ait olmak, ya da tırnak içinde “Müslüman kız” olarak tanımlanmak için yapmadım. Kul olma tevazumu kendime hatırlatmak için yaptım. Bunu yaptığımda ailemden ve yakın arkadaşlarımdan önce çok büyük tepki gördüm ama sonra kendimi ifade edince samimiyetime ve gayretime inandılar. Başımı kapatmak benim için dünyanın cazibesine sırtını dönmekti bir anlamda, bu yüzden makyaj yapmayı, güzel giyinmeyi yani etrafa hoş görünmeyi de bıraktım. Temizlik ve genel bakım gereklerini bunun dışında tutuyorum tabii. Demek istediğim sadece maneviyat olarak değil görünüş olarak da pür bir insan olmaya ulaşma gayreti. Bu anlamda kendimi Müslüman ya da dindar olarak tanımlamayı da hem bir kibir, hem de eksik bir tanım olarak buluyorum. İnanan olmak benim için daha değerli bir tanım. Mesela son üç senedir giydiğim çarşafı da bu yüzden çıkardım. Çarşaf giymeye karar verdiğimde gene tırnak içinde söyleyeyim “görünmez” olmayı umuyordum ama tam tersi oldu. Yaftalanmaya veya birilerinin vereceği referanslara aday hale geldiğimi görünce çıkardım. Politikayla ya da herhangi bir cemaatin öğretileriyle falan da hiç ilgilenmiyorum. Benim kendimle ilgili aidiyet tanımın sadece rıza üzerinden, o yüzden kendimi ancak “ben razı olmuş bir kulum” ifadesiyle tanımlayabilirim. Bu yüzden para kazanmayı, bakın “çalışmayı” demiyorum sadece kapitalist bir dünyada para kazanmayı kastediyorum ve evlenmeyi de kurduğum yaşam biçimine ait bulmuyorum. Çok şükür ailemin bunu bana sağlayabilecek imkanları var.” İstanbul/ 2020

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Yukarı ↑