“Eşimden ayrıyım. Çocuğumu tek başıma büyütüyorum. Değerimizi bilmedi. Varlığımızın değerini bilmeyene yokluğumuz kapak olsun. Beni aldattı. Aldatmayı bırak sorumsuzluğu da vardı yani. Bir tek aldatma olsa insan nihayetinde çeker. Kira ödemezdi, elektrik, suyu ödemezdi. Üstüne de kendisi üstüne başına alırdı ama eve vermezdi. Şimdi babamdan 1600 TL bir maaş alıyorum. İşte bazen böyle balık tutup satıyorum, bazen ev işi oluyor gidiyorum, o kadar. Babasızdık. Hepimiz evlenelim dedik. Babamız yoktu başımızda. O sebepten öyle evet dedim ben de. Çok peşimde dolaştı. Oldu işte öyle bilmiyorum yani. Boşanalı 12 yıl oldu da, ama beş yıl sonra ben tekrar barıştım geçen sene. Ama yine yakaladığım için bu 5-6 aydır ayrıldım geldim. Beni aldattığını anladım. Takip ettim, birebir yakaladım. Bir kişi bana işaret çaktı, ben de araştırmacıyım biraz. Beni çok küçümsüyordu. Çok cahil zannediyordu. Anlamayacağım zannetti. Halbuki nokta da küçüktür ama cümleyi bitirir. Ben de yakaladım “Allah sizi mesut bahtiyar etsin” dedim. Canım çok yandı. Ama artık yanmıyor. Mutluyum. Ne için mutluyum? Benim çocuğum da iç yüzünü öğrendiği için. O zamanlar küçüktü beni suçluyordu ayrıldığım için ama şimdi suçlayamıyor.. Ama tabii zorluk çekiyorum çekmiyorum değil, ama en azından aç değilim, açıkta değilim. Kirada oturuyorum. Yetiyor. Az buluyorum az yiyiyorum, çok buluyorum çok yiyiyorum. Allah’a şükrediyorum. Çünkü azla yetinmeyen çokla da yetinemez. Dünya yalan, her şey yalan. Yalanı da yapan yine insan. Şimdi bu tuttuğum balıkları satacağım. Tabii sadece bunları satarak geçinilmez zaten. Bu benim sigara paramı, ekmek paramı çıkartıyor. Kendimden başka desteğim yok. Ne anam var, ne babam var, ne de candan bir kardeşim.” İstanbul/2019
Bir Cevap Yazın