“Ben yorgun bi kadınım, hem bedenen yorgunum hem de ruhen. 79 yaşındayım. Bi kanser ameliyatı, bi de beyin ameliyatı geçirdim. Oğlum yurtdışında. Khk’lı olduğu için Türkiye’ye gelemiyor. 4 yıldır görmedim. Bu çok zor. En büyük yorgunluğum bu. Aslında ablam ve kızımla çok yakın oturuyoruz. Tarabya’da ablamla apartmanlarımız yan yana. Kızımla da aramızda 200- 250 metre... Continue Reading →
ÖNÜMÜZ BAHAR PERİHAN
"Bundan önce de satış sorumlusu olarak çalışıyordum. Ama orası çok daha büyük bi yerdi. Çok kalabalık oluyordu. İhracat fazlası çalışıyordu. Üç kişi çalışıyorduk. Bu virüs başladığında çok korktum hemen ayrıldım. Aslında çok acele karar verdim yani çünkü ihtiyacım vardı işe. Hemen 20 gün sonra falan burada işe başladım. Gene asgari ücret ama burada yemek yok.... Continue Reading →
SANAL DÜNYA
“ Epey eski bi arkadaş grubumuz var. Her zaman görüşemesek de başımız sıkıştığında birbirimizden yardım isteriz, akıl danışırız falan. Geçen gün o gruptan bi arkadaşım İnstagramdan mesaj attı; “ yardıma çok muhtaç bi aile için para topluyoruz. Acil yardım lazım” diye. O arkadaşım da zaman zaman böyle yardımlar yapar biliyorum. Köy okullarına kitap gönderir, kışlık... Continue Reading →
YEŞİL IŞIK
"Ayrıldığımız 5 ay olmuştu. Normal zamanda olsa ben bunu çok takmazdım. Bi şekilde okul, arkadaş çevresi falan aşardım. Ama bu şekilde yani hiçbir sosyal ortam yok, okul yok, sürekli ölüm haberleri alınan ortamda olmadı. İçime kapandım ve içimde sadece o vardı. Başka hiçbir şey yoktu. Hayat bomboş yani. Aslında benden 22 yaş büyük. Yani ablam... Continue Reading →
NEGATİF ENERJİ
“ Hep negatif, ama her şeyde. Dört dörtlük sofra kurarsın “bu yemeklerin tuzu az” der. Tuz getirirsin “Kaya tuzu olsaydı daha iyi olurdu”der. Mesela şuraya gidelim dersin “ şimdi olmaz çok trafik olur” der. Balkona çamaşır asarım “yağmur inecek galiba” der. Önceden altından daha kolay kalkıyordum ama şimdi ikimiz de evde dip dibeyiz. Hapşırsa corona... Continue Reading →
KARDEŞ
"En küçük kardeşimle aramda 15 yaş var. Annem onu çok geç doğurdu. İlk doğduğu günden üniversiteye gidene kadar ona ben baktım. İsmini de Dilek diye ben koydum. Ablası değil annesi gibiydim hala daha da öyle. Çok sevdiğim bi arkadaşım vardı onun adını koydum. Türkiye’nin sayılı üniversitelerinden birinin en istediği bölümünü kazandı. Sonra işte bazı olaylar... Continue Reading →
DEDİYDİ DERSİN
"Aparman görevlisiyim. 18 senedir aynı apartmandayım. İki oğlum var, eşim ev hanımı. Büyük oğlan, bu yıl iki yıllık okuldan, pazarlama bölümünden mezun oldu. Askere kilosu var diye almadılar. “20 kilo ver öyle gel” demişler. Ama pek demiyo dışarda, kilosunu biraz fazla kafaya takıyo. Sordular mı astımın var ondan almadılar askere diyo. Benim çalıştığım apartmanın hemen... Continue Reading →
İYİ GELEN BİR HİS
“ 99 depreminde iki senelik evliydim henüz. Şimdi aradan bu kadar zaman geçmiş olmasına rağmen ne yaşarsam yaşayayım o zamandan çıkardığım derslerle ölçüp biçiyorum. Depremden yaklaşık 15-20 gün önce görümcem ve kayınvaldem evde badana sonrası büyük bi temizlik yaptılar. İşte atılacaklar verilecekler ayrıldı falan. Kayınvalidemin evinde daha hala eşimin ortaokul, lise yıllarında giydiği takımlar duruyordu... Continue Reading →
MARGARİTA
"Türkçe dilden iyi bilmiyorum anlamıyorum. Çünku ilk ne zaman yatili işine çaliştim, bebeke baktim. Çocukun anne babası benden Rusca dil istedi. O yüzden Türkçe yoktu, zaman boz boz gitti benim için. 39 yaşında ben. Üç tane oğlan çocik var orada, Batum’da, 21, 17, 7. Onlar memlekette anne bakıyor. İkisi benim ovlan tiyatro kazandı, şarkı yapıyor,... Continue Reading →
BAĞCILAR VOLTRAN
"Depremde zarar görmüş bi dairem vardı Avcılar’da. Evin güçlendirmesini yaptırdıktan sonra kiraya veriyordum. Ama hep öğrencilere. Fakat canımdan bezdirdiler. Kızlı erkekli kalmalar, içkili partiler şunlar bunlar. Bana gelmez böyle işler. Sonunda canıma tak edip evi sattım, üzerine de ekledim, döviz, altın işleri yapan, para işleten bir kuyumcu tanıdığa işletsin diye verdim. 2 sene boyunca da... Continue Reading →