
“Ben babama tapardım. Allah bu deseler inanırdım o derece. O zaman babamla çalışıyorduk. Askerden gelmişim, işim hazır, evim hazır. Düzenimiz iyiydi yani. Kumaş toptancılığı yapıyorduk. Altlı üstü dairelerimiz. Evlendik işte sonra. Şimdi yukarda Allah var benim hanımım dört dörtlük bi bayandır. Anlaşmamız olmadı, görücü usulü oldu ama düzenimiz iyiydi. Sonra kızım oldu. Bi gün evdeyim hanım çocuğun altını alıyor şöyle bi baktım, dört aylık falan çocuk o zaman böle bacakları pelte gibi yana düşüyor, hanım bezi alıyo ya o sıra boşta kalınca iki yana düşüyor. İçime bi kurt girdi o anda ama savdım hemen. Hanıma söyliycem ama onu da diyemiyorum hani “nesi var bu çocuğun? normal gibi gelmedi bana” diye. Sonra tabii o kurt içimde belki 2-3 saatte böyle canavar gibi bi şey oldu. Nitekim sonra ne Çapası kaldı ne, ne üfürükçüler, hacılar, hocalar? Püvvvvv. İşlemiyo yani bacak kısmı, inme inmiş gibi. Yürümez dedi daha ilk Çapa’da gören doktor. Genciz de daha.. Ben 23 hanım 19 yaşında. O sırada olan oldu, belanın birini savamazken ikincisi geldi; Babam metresini vurdu öldürdü. Dedim ya ben tapardım babama diye, gençlik de var, gözüm görmedi kızı falan herhalde. Çünkü normalde yapmazsın bunu. Ama ben babamın yerine kendimi feda ettim “ben vurdum, ben öldürdüm” dedim. Babam da yapma demedi. Bekliyormuş bunu demek. Girdik içeri. O zaman tuz buz oldu her şey. Hanım daha genç, çocuk hasta, babam da, anam da çok sahip çıkmadı. Çıkamadılar. Kendi dertlerine düştüler. Hanım akrabaları da Adana da bi ortopedist bulmuşlar sanki İstanbul’un dibi çıktı. “Ben bunu yürütürüm” demiş. Bu olduğunda çocuk 3 yaşında falan. Geldiklerinde görüşe görüyorum böyle elinden tutuyosun ya bi ayağı yığılıyor ama diğerinin parmak ucunda dikeliyor onu sürüyor. Yani yürüyebilir gibi. Bana hiç sormadan hanım teyzesiyle Adana’ya götürüyor, işte ameliyat ediyor çocuğumu o doktor. Tamamen yanlış bi ameliyat dedi sonra burada hangi profesöre gösterdikse. Çok yanlış hem de. Kötürüm yapmış çocuğumu. O vakitten beri ayağa da kalkamıyor. Şimdi 36 yaşında. Tekerlekli iskemlede. Zihin falan cin gibi ama.. Evi o ekip çevirir. Ne pişecek, ne alınacak. Her şeyi ona danışırız, hanım da, ben de, oğlan da. Neşesi, keyfi de şükür yerinde. Valla o bizi eyler daha çok bi söyler on güler. Ama benim içimde yaradır evladımı öyle bırakmam. Ben dışarda olsaydım o ameliyatı yaptırmazdım. Töbe billah yaptırmazdım. O zamandan bu zamana tıp öyle ilerledi ki yürütürlerdi belki şimdiye.. Benim hayatım bu pişmanlıktan ibaret işte. Sadece pişmanlık.. Başka da bi şey yok” İstanbul/ 2021
Bir Cevap Yazın