MAHALLE KURALLARI

“Gaziosmanpaşa, Sarıgöl’de oturuyorum. 650 tele ev kirası veriyorum. İki göz oda. Doğalgaz falan yok. Sobayla ısınıyoruz. O zaten daha ucuza geliyo. 50 teleye bi torba kömür alıyorum üç gün yakıyorum. Önceden mahallede hep bizden insanlar vardı, yani hep Romanlar. Şimdi ama epeydir Kürtler de var. Onların adetleri, dilleri başka bizim başka. Burası başka mahallelere benzemez, çünkü kuralları, yaşantısı hep farklı. Burada her şey var. Aklına ne gelirse. Benim iki oğlum var. Biri evli. İkinci oğlan da 16 yaşında. Geçen sene bu virüs geldi okul mokul kalmadı. Mahallede zaten okuyan genç az. Şimdi okul da olmayınca bu mahallede başına bi şey getirecek diye korkuyorum. Geçen böyle durgun oflayıp pufluyor saçlarını çekiştiriyor anladım bi şey var. Deştim ben de. “ Anne ben silah aldım bi arkadaştan, polis metro çıkışı üstümde buldu bana 400 lira ceza yazdı” dedi. Cezayı ödemesi için 400 istiyor yani benden. Hiç inanmadım ama yüzlemedim de. Polis yakalasa 16 yaşında çocuk bu, beni arar, niye ceza kessin? Yetişkin değil ki. Uyduruyor belli. Sabah kahvaltıdan sonra anlattı. Arkadaşından “az üstümde taşıyım” diye alıyor, götürüp satıyor, parayı da yiyor artık nerde yiyorsa. Şimdi de aldıkları diyolar ki “ya silahı getir, ya parasını öde!” Onda da yalan söylüyor sonra çıkıyor ortaya. Bana 400 diyo, ama aslında 1000 liraymış silah. Yalan üstüne yalan yani. Öyle borcun üstene yatamazsın her şey olur. Ben çiçek satıyorum. Sabah 8’de evden çıkıyorum, Üsküdar’da tezgahıma gidiyorum akşam yasaktan evvel eve geliyorum. Bütün gün yalnız yani evde de mahallede de. O yüzden mecbur ödiycen. Ben şimdi kendi insanım olsa yani Roman olsa silahı aldıkları, her şekilde o borcu hem indiririm, hem taksitlerim. Ama Kürtlerden almış. Kürtler daha kavgacı, daha sert adamlar. Mertler ama ne dedilerse o yani. Almışsa oğlan parayı vermemişse isterler alacaklarını. “Veremem, edemem, param yok” diyemezsin. Ağzını bile açtırmazlar sana. Ben de telefonu satıcam. İki yüz o eder, üç yüz de benim köşeye attığım var, beş yüz de dayısından istiycem. Başka yolu yok. Yoksa döverler oğlanı ben yokken. Ben buna gene de razıyım. Tek korkum uyuşturucu. O kadar genç ziyan oldu ki burada. Ama içinde varsa yine de yapacak.. Burada öyle çocuklar var ki esrar yatağının içinde doğuyo, büyüyo gene de altın gibi parlıyor. Bırak esrarı , hapı mapı, ağzına sigara bile sürmüyo o çocuk. İçinde var işte o çocuğun. Huyu altından çocuğun. Allah bana da nasip etmişse öyle olur, yoksa uğraşıp dururum.” İstanbul/ 2021

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Yukarı ↑