MÜRVET ABLA

“Hemen hemen her derdini bana anlatırdı. O 82 yaşında, ben 36, o açık, ben kapalı.. O yurtdışında uzun süreler yaşamış gayet modern bi hayattan gelen biri, ben muhafazakar bi çevrede büyümüşüm, o çevrenin içinden evlenmişim. Hayat tarzlarımız da farklı yani. Baktığında bu iki kadının ortak noktası ne dersin? Ama öyle değil işte hayat. Biz birbirimizin dert ortağı, yakın arkadaşıydık. Bizim onun oturduğu apartmanın altında kuaför dükkanımız var. Bu covidden önce haftada iki kere gelirdi. Dip boyası, gölge, fön, manikür, pedikür hepsini yaptırırdı. Kahvelerimizi içer dertleşirdik. Ben insanın kalbinin, heveslerinin hiç yaşlanmadığını onunla öğrendim. Uzunca bir zamandır bir sevgilisi vardı mesela. Adamdan hiç haz etmiyordum aslında. Ben, onu maddi olarak kullandığı kanaatindeydim ve hatta söylüyordum “ Mürvet ablacım seni gerçekten sevse böyle yapmaz, seni bu kadar üzmez, ağlamanı istemez” falan. Ama genç kız gibi aşıktı işte. Hatta bu yaz yüz gerdirdi sırf yüzüyle kalbi aynı yaşta olsun diye. Onu da “yaptırma, kolay değil bu işler, dayanamazsın !” dedim ama oldu. İlk iki üç gün çok zor geçmiş mesela. Dükkan olmasa ben giderdim başına ama dükkanı bırakamadım. Yani hayata bağlıydı. Sevgilisi geleceği günler sofra alışverişini yapar, fönünü, manikürünü yaptırırdı. Ama bu covidde kapanma bütün ruh sağlığını bozdu. Adam da seyrek gelmeye başladı. Zaten adam bence para yeme heveslisiydi. Epey bi Mürvet abla ona para harcadı. Araba aldı adama mesela. Ona rağmen adam yüzü gülmez, gözü fırdöndü bi tipti. E bi de kendi de çıkamayınca dışarı iyice psikolojisi bozuldu. Telefonla konuşuyorduk sık sık. “Çok bunalttı beni bu sokağa çıkma yasağı, duvarlarla konuşur oldum” diyordu. Bence hem adamın umursamazlığı hem de bu yasaklar falan ondan oldu. Yılbaşından bir önceki akşamdı cep telefonum çaldı, bi baktım aynı apartmandan bi başka müşterim arıyor. “ Allah Allah randevu alacak başka saat, gün mü bulamadı” dedim hatta içimden. Hiç aklımın ucuna gelmedi. Meğer bana haber vermek için aramış. Mürvet abla gece saat 21 gibi yatak odasının penceresinden atlamış. Aşağıdaki arabaların üzerine düşmüş. Sese herkes çıkmış. İnanamıyorum yani. Sokağa çıkma yasağı olmasa atlayıp arabaya gelecektim. Bi şey yapacağımdan değil ama yanında olmak istedim. Sanki düşmüş de düştüğü için korkarmış gibi falan. O geceden beri doğru dürüst uyku uyuyamıyorum. Bütün o konuştuklarımız, aşık oluşu, hayata bağlılığı, kahkahaları falan geliyor aklıma..” İstanbul/2021

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Yukarı ↑