KOYUNLARA KAHVE YOK

“Benim aylık kiram dört bin. Birikmiş borçlar, ödenmemiş krediler, eşten dosttan alınanlar. Burası küçük bi kahveci. Zincir değil bi şey değil ama biz ortağımla beraber kendimizi çeviriyoduk. İçerde iki, dışarda 4 masam vardı. Burasının artısı tam yol üstü olması, bi de ön kısmının geniş olması. Caddeye inen en geniş ara sokak. Caddede açmaya kalksan bu kirayı dörtle, beşle çarp. Biz zaten burayı açtık 18 ay sonra Corona patladı. Mahallenin çocuğuyuz zaten gelen giden çoktu. Abilerimiz var burada mesela emekli hepsi, gündüz de gelirler, akşam 9 dan sonra da gelirlerdi. İcabında maç muhabbeti, siyaset falan sohbet işte. Hiçbiri kalmadı. Ben şimdi arkaya açılan bi kapı var, bu apartmanın arka bahçesine bakıyor. Benim çöpüm, motosikletim, eski dükkan bacası falan duruyor normalde. Şimdi ben orayı yakın müşterilerim için düzenledim. Üç masayı pleksiglasla ayırdık. Mecbur gelen müşteriyi çevirmiyorum orada misafir ediyorum. Benim evim de kira, üç yaşında kızım var. N’apalım? Seçeneğimiz ne? Yok!! O zaman kendin alternatif plan yapıyorsun. Bugün ben, siz dahil sabahtan beri 12 kişiye servis açtım. Latte, Makyato, Türk kahvesi, Amerikano bunları sattım. Kapanmadan önce sandviç ve turta çeşitlerimiz de vardı ama bu son kapanmadan beri yapmıyoruz. Satamayınca elinde kalıyor, bayatlıyor. Direkt çöp oluyor. Eskiden Türk kahvesini mesela 9 liradan veriyordum şimdi 12 liradan veriyorum. Latte küçük 15 lira, büyük 18. Sitarbaks da aşşa yukarı aynı ama orada elinde kahve dikiliyorsun. Ben sana oturacak masa, kültablası servisi yapıyorum. Fark bu. Mecbur kalıyorsun bu artışı yapmaya. Bir iki lira da bahşiş oluyor. Yanımızda bi kişi çalışıyordu, öğrenci bi arkadaştı, onu da ücretsiz izne çıkardım. Başka şansım yok çünkü. Şimdi benim tam çaprazımda spor salonu vardı mesela kapandı. 17 senedir aynı abimiz çalıştırıyordu. Eski vücutçu. Şampiyonlukları falan var. Adam ağlaya ağlaya kapadı. 15 bin lira kirası vardı. Yok çıkaramıyor, mecbur kapadı. Öyle bi lanse oldu ki sanki virüs spor salonundan yayılıyo. Ama git macfitlere içersi dolu. Vatandaş sanıyo ki bi yer büyükse, zincirse iyi dezenfekte oluyordur. Yok öyle bi şey. Ben üyeyim macfit’e ne zamandır gitmiyordum, dondurmuştum. Oooo geçen bi gittim içerde belki var 80-90 kişi. Hepsi cayır cayır spor yapıyor. Ter, nefes, şu, bu ama bi kişide bile maske yok! Eee hangisi daha steril? Bu abimiz mesela salonuna aynı anda iki kata toplam 20 kişi alıyordu. Ama diğeri zincir diye kapanmadı, burası kapandı. Ben de mecburum satmaya. Çünkü sitarbaksa bi üç ay çalışmasa da komaz ama beni açlıktan öldürür. Görüyorum mesela Avrupa’da kapanmaya karşı gösteriler başlamış. Açılsın kafeler, lokantalar falan diye. Bizde ama tıs yok. Biz koyun milletiz, kim güderse onun değneğinin peşinden gideriz. Böyle giderse ben de kapatıcam yakında. Şimdi 15 Şubat’ta okullarla beraber açılacakmışız diye söylenti var. Bakalım bekliyoruz. Olmadı “koyunlara benden kahve yok artık!” diycem başka iş bakıcam.” İstanbul/2021

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Yukarı ↑