ISLAH TEDBİRLERİ

“Doğma büyüme Bartınlıyım. Buraya gelişimiz 85 senesinde oldu. Birader geldi ailesiyle, arkadan bizi getirdi. Ben o zaman 17–18 öyleyim. Daha evden çıkmamıştım yani. Buralı olduk artık. Bizi rahat bıraksalar bizim her sorunumuz çözülür. Sosyal olarak diyorum yani. Dış güçlerin hesabıyla değil ama kendi örfümüzün adetleriyle. Şimdi bu kadınlar öldürülüyor falan. Evlerden uzak. Benim kızım da arkadaşıyla konuşuyor; “ profil resmime İstanbul antlaşmasını koydum” diye. Duyuyordum ama nedir necidir bilmiyorum. Ama çocuklarımla gizlimiz saklımız yoktur. Babaları olarak bilirim, ben sıkıntımı onlara, onlar bana anlatır. Konuşuruz, anlaşırız yani. Anlattı şimdi kızım, öğrendim. Sonra ben ona anlattım. 19 yaşında ama çok olgun, çok aklı başındadır. Yine de işte böyle cahilce kapılmaları oluyor. Bu antlaşmalar hep Avrupa menşeli, bizim içimizden, dilimizden değil. İlmihali, Kuran’ı, hadisleri bil, uygula yeter bize. Bizim ülkemizin her evi güllük gülistanlık olur. Çıktı aldım kızımın, oğlumun odasına astım. Bak ne güzel; biiiiir- “hanımını dövmeyip bi kusuru oldu mu nasihat edeceksin.” İkiiiiii – “ Sen ne yiyorsan hanımına da yedireceksin, sadece kendini düşünmeyeceksin yani” Üçççç – “ geldi hanımın sana çayını koydu, gömleğini ütüleyip astı, ya da ayakkabılarını boyadı, tatlı dilli olup teşekkür edeceksin” Dörttttt- “ Güzelsin, hanımsın, çalışkansın, diyeceksin. Diline yapışmaz, bunları diycen. Çünkü çocuklarının anası ya hu, daha ne olsun? Daha çok öğüt var da, bunlar elmas gibi şıkır şıkır. Bunları yap zaten evinde huzur da olur, bereket de olur, muhabbet de olur. Başka antlaşmaya, ecnebinin kuralını kendi ailenin içine sokmaya gerek yok. Güzel söz, güzel davranış her şeyi yola koyar. İnsan tabii, hatası olur ama öldüresiye dövmek falan yanlış işler. Hele ıslah için cinayet işlemek.. Allah korusun! Günah ya hu! Bak diyelim karını ıslah edeceksin di mi? Nisa suresinde bile söylüyor önce yataktan atacaksın, ilk tedbir bu, haaa olmadı di mi? sonra döveceksin. Ama bunu mesela peygamber efendimize sormuşlar, o da “kesinlikle yüze vurulmayacak ve iz kalmayacak kadar” diye buyurmuş. Yani dinimizde her şeyin açıklaması, yolu yordamı belli. Bunu bil, uygula yeter bize.” İstanbul/2021