İÇ PİLAV

“Yılbaşından beri hiç tadım yok. 78 yaşındayım. Zaten kısıtlamalardan dolayı doğru dürüst dışarı çıkamadım, insan yüzü göremedim bari yılbaşını zevkisefa ile geçirelim dedim. Ablam, ben ve bi küçüğümüz aynı apartmanda oturuyoruz. Üçümüzün de çoluk çocuğu evli barklı ya da kendi düzenini kurmuş durumda. Üç kız kardeş ayrı dairelerimiz var ama aynı apartmanda biz bizeyiz yani. Ben çok severim sofralar kurulsun, güle oynaya yemekler yensin, şarkılar söylensin, bayılırım. Hiç de üşenmem. 17 sene evvel ağır bi beyin ameliyatı geçirdim. O zamandan beri vücudumun sol tarafını çok zor kullanıyorum, hareketlerim çok ağırlaştı. Buna rağmen şimdi bana iki saat önce haber verin, “10 kişi yemeğe sana geliyoruz” diye hiç yüksünmeden size dolabımda ne varsa, olanlarla fevkalede bi sofra hazırlarım. İnsan severim, gezmeyi, yemeği, içmeyi, kalabalığı severim çünkü. Bu yüzden ortak yılbaşı fikri de planlaması da benden çıktı. Ben fırında kestaneli tavuk, patlıcan salatası ve çok güzel 5 yumurtayla yaptığım şahane bi pastam var onu yaparım dedim. Ablam iç pilavla, barbunya yapacak, küçük kardeşimiz de iki üç rakı mezesiyle salata. Plan bu. Televizyon karşısında yiyip içiçez, gülüp söyliycez. sabahı ablam; “barbunya için evde soğan yokmuş şimdi onun için kapıcıyı markete yollamayayım” diye bana indi, bi tane soğan istedi. Ben de “ablacım iki tane al, yetmez bir soğan, iç pilava da koyacaksın ya” dedim. Ablam çok otoriter, dediğim dediktir. Ben, hem benim büyüğüm diye hem de huyunu bildiğim için alttan alırım daha çok ama bu mesele de alamadım. Ben “iki soğan al” deyince, kaşlarını kaldırıp bana “ iç pilava soğan konmaz! Bi tane yeter“ demesi var ki dayanamadım. “ Ablacım, 18 yaşında evlendim o vakit bu vakit yemek yapıyorum iç pilava soğan konmazsa hiçbir yemeğe konmaz! İç pilav soğansız olmaz!” dedim. Ve hala daha aynı fikirdeyim. Gidin sorun yoldan geçen 100 kişiye, en iyi aşçılara hepsi benim dediğimi der. Konurdu konmazdı bi münakaşa geçti aramızda, geçmedi değil. Çünkü koyulur soğan ve orada biter münakaşa. Ablam o tek soğanı da almadan bi hışım yukarı kata dairesine çıktı elinde yemek kitabıyla bana indi. “ aç bak iç pilav soğanlı mı oluyormuş soğansız mı?” Diye yemek kitabını taaaak diye masaya fırlattı. Ben de alttan alamadım yalan yok. Olurdu olmazdı derken münakaşamız büyüdü, yılbaşı planımız da iptal oldu. Ben evde tek başıma kuru tavuk yedim o da herhalde soğansız iç pilavıyla barbunya yemiştir. Şimdi önceki gün küçük kardeşim uğramış “ abla hadi üçümüz bende kahve içelim uzatmayın artık ” diye. “O özür dilemeden ben onunla yan yana gelmem” demiş. Şimdi ben “iç pilav soğanlı olur” dediğim için niye özür dileyim yani? ” İstanbul/2021

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Yukarı ↑