“Eski alıp satıyom. Eskiciyim yani. Hurdacılık başka, onun için mekan lazım. Bizimkisi atadan dededen bildiğimiz, tahta arabaylan mahalle mahalle topluyoz. Hem Roman, hem eskiciysen daha ne olacan? Yani daha dipte bi şey yok. Onun altı ölülerin kemikleri… Üstünde de biz. Yine de şükür ama. Şükürü hep yapıcan. Canımın sağlığı yerinde çünkü. Bi de kendi ekmeğimi yiyom, kimsenin cebinden doymuyom. Gece oldu mu bugünü de kavuşturduk Allah’ım, yarın da hayrını göster diyip uyuyom. Bi yengen bi de ben, iki boğaz n’olcak her şekilde doyar. Kızlar kocaya gitti çok oldu. Oğlan da İzmir’de. Anam varıdı kocamıştı, o da mefta oldu güzün. İki kişiyiz yani. Ama ben şimdi çakallık yapsam uyuyamam geceleri, kırk tilki döner kafamın içinde. Bugün mesela iki bakır tepsi, bi bakır sini, bi de bakır semaver aldım. Daha var; iki çift 42 numara nayk ayakkabı, bi meşin top, bi büyük laylon et bebek, oyuncak yani. Kafası kopuk ama yapışır. Bi pirinç altlıklı lamba aldım. Çağırdı annenin biri Moda’da bakırları o verdi. Alt sokaktaki eskicide 700 lira bakır tabak. Onun adı antikacı ama, öyle demiş kendine, öyle kabul olmuş. Ben şimdi sokak sokak arabayı çekiyom, itiyom bu belim kopuyo, baldırlarım sızlıyo öğleden sonra olunca. Bugün baktım siftahım iyi, belim de başladı dız dız vurmaya şu köşedeki marketten konserve sardalya, limon, ekmek, az biraz tahin helvasıyla kola alayım dedim. Arabayı orada bi büfe var onun önüne bırakmak istedim bana “ dükkanın önünü kapıyon bırakamazsın” diyo. “Ya diyom bakırlarım var içinde, göz önünde dursun istiyom beş dakika sürmez yani”, “yok” diyo. Ben şimdi eskici arabası olan Roman değil de altında lüküs marka araba olan biri olaydım der miydi “ araban büfenin önünü kapatıyo çek burdan” diye bana? Demezdi ! “ tamam abicim” derdi. Budur eşitsizlik bana göre yani. İnsanların sana davranışı. Ama orada büfenin önünde tost yiyen bi baba vardı, “ kaç dakkaya dönersin?” Diye sordu. Dedim “ en fazla 10 dakika o da kasada kuyruk varsa ” “Tamam sen git, bakırlarını ben beklerim” dedi. O öyle kostak konuşunca büfeci sesini çıkaramadı. Gittim yemeğimi aldım döndüm “ Allah razı olsun baba, karşına hep senin gibi güzel insanlar çıksın” dedim. Şimdi bu da insan, o büfeci de insan, ben de insanım di mi? Ama bazılarına göre ben daha az insanım, Roman olduğum için, eskici olduğum için. Bana göre de büfeci daha az insan. Orada para basıyo ama içi benim dışımdan daha kara yani. Bana göre öyle.” İstanbul/2021
ÖLÜLERİN KEMİKLERİ

Bir Cevap Yazın