“Bugün 74 metrelik bi yat 4, 4,5 milyon Euro. İşçiliğine, içinin dizaynında istenilene göre bu fiyat yükselebilir. 2 sene boyunca yeri gelir 200 kişi çalışır yapımında. Şu an bizim tersanede ikisi 74, biri 54 metrelik üç yat var bitince alıcılarına teslim edilecek. Bizim müşterilerimizin hepsi yabancı. Onlar için Türkiye’de yat yaptırmak çok daha uyguna geliyor. Bir de bu işler artık bizde de çok ilerledi. Çok ince bir işçilikle çalışmaya başladık. Özellikle yatın tasarımı tamamen ayrı bir ekip işi. Bunlar tabii çok büyük rakamlar. O yüzden öncesinde biz firma olarak kendimizi sağlama alacak her tür önlemi alırız. Mesela siparişi veren kişi ekonomik olarak zora girebilir ödeyemez hale gelebilir ya da en kötüsü ölebilir. Ki bu sonuncusunu geçtiğimiz günlerde yaşadık. O yüzden uluslararası bürokratik bütün önlemler alınır. Çoğu kişi bu rakamları duyduğunda yat sahibinin ölü yatırım yaptığını düşünüyor. “Ya bu kadar para sadece zevkü sefaya gömülür mü?” diyor ama bu aynı zamanda kişi için işinin bir parçası, bunu öyle düşünmek lazım. Bu siparişleri veren kişiler çok büyük işler yapan, hayat gustosu olan ve bunu göstermek isteyen kişiler. Mesela bizim müşterilerimizden biri dünya çapında silah tüccarı. Pek çok işininin görüşmelerini o yatta yaptı, müşterilerini orada ağırladı ve ağırlamaya devam ediyor. Bunun bir yatta ve denizde, açıkta olmasının da onun işi açısından çeşitli faydaları olduğunu da düşünmek lazım. O yüzden büyük rakamlarla iş yapanlar için yat almanın çok başka anlamları vardır. Bunu bir iş yeri, iş ilişkilerinizi kurmakta güçlü bir enstrüman, sizin ekonomik gücünüzün deklarasyonu olarak görmek lazım. Sizin piyasada pazarlık gücünüzü arttırır. Bizim elemanlarımız da yıllardır bu iş için yetiştirilen kişilerdir. İnşaat işçileri gibi düşünmeyin. Ayda ortalama 5 bin lira kazanan kalifiye elemanlardır hepsi. Yani tanım olarak, beden gücüne dayalı olarak çalıştıkları için belki işçidirler ama özel bir donanımları vardır. Mesela bu covid için bizim iş yerimizde sürekli her çalışana test uygulanır. Pozitif çıkanlar eğer hafif geçiriyorlarsa maaşları devam ederek kesintiye uğramadan evde 14 günlük karantinaya girerler. Ağır geçirenlere de her tür maddi destek yapılır. Çünkü yaptığımız iş gibi işi yapanlar da kıymetlidir. Eğer yaptığınız işin bedeli alıcısına 4 -5 milyon Euro olarak yansıyorsa bunu yapan işçinin de iş tanımına, tecrübesine göre 4-5 bin kazanması gayet normaldir.” İstanbul/2020
HAYAT GUSTOSU

Bir Cevap Yazın