“ Babamla annem ayrıldığında ben ilkokul birdeydim. Biz annemle evimizde kaldık, babam Şirinevler’e halamla, babaannemin yanına taşındı. Onu her gördüğümde daha zavallı daha çökmüş bulduğumu hatırlıyorum. Çok içtiğini, hayatını mahvettiğini annemden, babaannemden falan duyardım. Aslında çok iyi bir avukat olduğunu ama kendi kendini rezil ettiğini söylerdi babaannem. Görüşmelerimizden sonra uzun süre kendime gelemezdim. Üstü başı perişan, dili dolanan, ağlayan, kendine acıyan bi adam olurdu karşımda. Utanç, tiksinti, öfke öyle şeyler hissederdim. Lise ikiden sonra da görmedim gibi bi şey. Zaten babanemin ölümünden sonra ev çöp ev gibi bi şey oldu. Son gittiğimde her yer böcek kaynıyordu. Sonra oradan Acıbadem’e taşındılar halamla. Yıllar sonra işe girdiğimde annemin ısrarlarıyla aradım, bi yerde buluştuk ama benim için unutmak isteyeceğim bi buluşmaydı. Benden para istedi, gitti şarap aldı, Kadıköy’de balonun ilerisinde banklarda oturduk. Yüzü gözü şişmişti, elleri sürekli titriyordu, evsiz adamlara benzemişti. Doğru dürüst konuşamıyordu zaten. Daha çok abuklama gibi şeyler. Yaklaşık dört sene kadar görmedik birbirimizi. Geçen gün çok kötü bi tesadüf yaşadım. Öğle tatilinde iş arkadaşımla tuzlama yemek için çıktık tam çorbacının sokağına girmeden babamla rastlaştık ve bi an için göz göze geldik. Artık dibe vurmuş, tam berduş olmuştu. Yanımda arkadaşım olduğu için ben hemen kafamı çevirdim. Arkamdan “ Keremm” diye seslendi. Mecburen durdum “20 kağıdın var mı?” dedi. Utanmakla acımak arasında gidip geldim. 50 lira çıkarıp verdim “ eyvallah aslanım” dedi, sırtımı sıvazladı gitti. Arkadaşım “aaa ismini söyledi, nereden tanıyor seni? “ diye sordu. “Babam benim” diyemedim. “Buralarda takılıyo, rastlayınca hep para veriyorum, oradan biliyo adımı, sormuştu evvelden” dedim. Arkadaşım da “ çok iyi yapıyorsun bi sadaka bin belayı defedermiş” dedi. Sanki biri kalbime bıçak sapladı, tuzlama falan yalan oldu.” İstanbul/ 2020
SADAKA BELAYI DEFEDER

Bir Cevap Yazın