“Bu İzmir depremi hem çok üzdü hem de bütün huzurumuzu kaçırdı. Benim oturduğum apartman çok derme çatma bi apartman. Ama ben bunu daha çok görünüş olarak böyle diye düşünüyordum. İçinde zaten üç daire var, giriş katı da market. Beş katlı, asansörsüz, ısıtma sistemi olmayan, her biri 35 metrekare daireler. Aile yaşantısına pek uygun değil yani. Fakat çok merkezî bir yerde, Kadıköy’ün göbeğinde. Bir de benim alışkanlıklarım için çok uygun. Her yere yakın. Yalnız yaşayan bi kadın olduğum için gece geç saatlerde eve dönerken büyük kolaylık. Sineması, operası, konseri, kitapçısı, çarşısı hepsi elimin altında. Biz üç katta, üç kiracı da yalnız yaşayan, bütçesi dar insanlarız. İki daire de zaten yıllardır boş. Ben 17 senedir aynı apartmandayım. Kirası da çok uygun olduğu için ben evimi kendime göre düzenledim ve gayet mutlu, iki kedimle beraber oturuyordum bugüne kadar. 700 lira kiraya ne kadar ararsanız arayın bu kadar merkezde bi yerde ev bulamazsınız. İzmir depreminden bir ay kadar önce alt komşum bana bodrumu gösterene kadar ben apartmanın çürük olabileceğini aklıma getirmiyordum. Fakat o kiracı market işleten de dahil hepimize bodrumdaki çatlakları, kimi yerlerdeki çıkmış demirleri gösterince durumu kavradık. En azından çürük olma riskini kabullendik. Ama hiçbirimizin ne taşınacak, ne apartmanı güçlendirecek parası ne de daha fazla kira verebilecek durumu var. Belediyeden ekspertiz istesek, o da “çürük” bu bina diyip mühürlese gidecek yerimiz yok yani. Üstüne bir de İzmir depremi olunca canımız iyicene sıkıldı. Bu gerçekle karşı karşıya olduğunuzu anlasanız da yapacak bi şeyiniz yok. Hepimiz dar bütçelerle, yalnız yaşayan, başka bir maddi desteği, birikimi falan olmayan insanlarız. Bu sorun bence genel olarak apartman sakinlerinin kendi imkanlarıyla çözeceği bi sorun olmamalı. Belediye ya da devlet size bir yol sunmalı. Param yoksa ben nasıl sağlam binaya geçeyim ya da apartmanı yenileyeyim. Müteahhitin cazip bulacağı bi bina bile değil, zaten de olsa bile yeniden yapıldığında hiçbir eski kiracı aynı kiraya oturamaz. Yani belediyelerin ücretsiz olarak ekspertiz hizmeti vermesi bence eksik bir hizmet. Çünkü diyelim ki çürük çıktı bina, ben ve benim gibi insanlar ne yapıcak. Biz çürük de olsa küçük de olsa bir gediği yuva bilip sığınmış insanlarız. Ne yaparız nereye gideriz hiç bilmiyorum. Böyle bu korkuyla yaşayıp gidiyoruz işte.” İstanbul/ 2020
DEPREM KORKUSU

Bir Cevap Yazın