İSTANBUL’UN KAPILARI

“36 daireli apartmanda kapıcıyım. Şimdi adı değişti apartman görevlisi oldu. Bana saçma geliyor ama apartman görevlisi lafı. Kapıcı diyom ben kendime. Utanılacak bi şey değil zaten çok şükür. Benim işim hiç bitmez. Hele cep çıktıktan sonra. Zırt zırt 36 daire 4 dükkan arar. Önceden 10- 15 sene evvel daha cep yokken daha rahattı. Diyafonu keserdin biterdi. Şimdi cebi açmasan olmaz, dili dili yer beynini. Bi de yaşlı çok apartmanda. Aklına bi şey gelen arıyor. Mesela bi yaşlı bey var en üst katta yalnız yaşıyor, varı yoğu bulmaca. Onun merakını bilenler mahallenin kasabına, berberine artık nereye yolu düşmüşse oraya bulmaca ekleri bırakırlar. Bugün mesela o amcam 4 kere aradı saat 3’e kadar. Dört köşeden bulmaca topladım. Bi de yaşlı insana laf anlatmak daha zor oluyor, aynı çocuk gibi , “ tamam Saffet amca bi işim var halledip getirecem hepsini” diyorum. “ yok hemen getir kaybolur” diyor. Bugün mesela normalde üç servisim var ama işte o amca için eczaneye, kuru temizlemeye, bi de markete ayrıca uğradım. Fakat bahşişimi verir hep. Bi de şimdi son iki üç senedir köpek de gezdiriyorum. Onun da ekstrası var o yüzden zoruma gitmiyor. Aylık 400 lira alıyorum her birinden. İkisini bir, sabah servisinden sonra gezdiriyorum sonra onları koyup diğerini alıyorum. Küçük kıvırcık olanın diğer iki köpekle de geçimi yok. İlk başta hemen savayım işi diye üçünü bir aldım ama olmadı. O küçük olan bir çemkirdi, hırladı ki susmadı, siyah olanı kıtlıyodu az kalsın. Tek gezdirdiğimde sıkıntı yok. Bi de akşam çöpten önce ikisini çöpten sonra küçüğü çıkarırım, biter. Aslında oğlanlar “az alıyon baba, köpek gezdirme ücretinin saati 40 -50 lira” diyorlar, ama ben aynı apartmandan alıp bırakıyom diye fazlasını istemiyom. Benim İstanbul’a geldiğim bu kışın 21 sene olacak. İki oğlum da burada doğdu. Onları İstanbullu say artık. Çorumlu değiller yani biz gibi. O zaman kapıcı girmek daha kolaydı şimdi artık çok zor. Ben şimdi mesela en küçük kayınçomu koymak istiyorum ama yok. Çünkü artık çoğu apartmanda servis kalmadı. Çoğu kombi, kazan olan da zaten otomatik. O zaman niye versin daireyi kapıcıya? O yüzden ben halime şükrediyorum. İki oğlum var mesela bundan sebep hep iyi okullarda okudular. Biri bu sene Zonguldak Ereğli’de Bilgisayar kazandı. Küçük de lise 1’de. Onun da okulu iyi. Az buçuk birikimimiz de var. Çünkü kira yok, su, elektrik, yakıt parası yok. Bu işi yapmasan gelmişsin Yanıcak’tan nasıl oturucan Bebek de? Nasıl okutucan çoluğunu çocuğunu İyi okullarda? Ziyan olursun İstanbul’da. O yüzden Kapıcı daha güzel ad bence, İstanbul’un kapılarını tutuyoz gibi yani, bana öyle geliyor hep.” İstanbul/2020