“Herkes kiracılara acır ama kimsenin aklına ev sahibine acımak gelmez. Ev sahibi de her zaman Karun gibi zengin değildir. Benim bi tane Samatya’da bahçe katı dairem var. Yaklaşık 50 senelik binada iki küçük oda bi salon. Arkada ufak bi taraça gibi de bi bahçesi var. Başka da evim yok. Bi tane 2014 model Opelim var. Karı koca 35 yılda iki kişi çalışarak anca bunu yaptık, bi de iki kızımıza iyi bi eğitim verdik. Biz kirada oturuyoruz. Ben oranın kirasını alıyorum üzerine 500 daha koyup kendi kiramı ödüyorum. Daha doğrusu ödüyordum. Müzisyen bi çift, üç köpeği, iki kedisiyle oturuyor. Zaten o civardaki otellerde sahne aldıkları ve hayvanları olduğu için benim daireyi bayıla bayıla istediler. Pandemiye kadar sorun yaşamadık ama o dönem ödemeleri çok aksattılar. Ben gene sesimi çıkarmadım, “normalleşmeye geçince ödersiniz” dedim ama benim de etim budum belli. Marttan beri doğru dürüst kira alamayınca Temmuz’da evi satılığına çıkardım. Niyetim evi satıp Dolar, Euro, Altın bi sepet yapıp beklemekti. Yani bakın Temmuz’da dolar yaklaşık 7 liraydı ve benim eve de alıcı vardı. Fakat bi türlü içini göstermediler alıcılara. Hep bi bahane. Yok kedi ameliyat oldu rahatsız olur, yok köpekler yabancı görünce agresifleşiyor, yok virüs var evi videodan görsünler falan filan. Ben şimdi kendi kiramı ödemek için kredi çektim yani o derece sıkıntıdayım. En son geçen gün daireyi apartmanın dışından dolanıp beğenen bi mimar alıcı oldu. Fakat mimar da olsa dairenin içini görmek ister neticede. Emlakçı içindekilerin üç kere evi görme randevusunu değiştirdiğini söyledi. En sonunda da mesaj atmışlar emlakçıya ; “ daireyi ancak 13-00 13-10 saatleri arasında galoş, eldiven ve maske ile tek kişi görebilir. Birden fazla kişi içeri giremez. Müşteriyi eşim kapıdan içeri alır ve akabinde köpekleri bahçeye çıkarır. Dışarda havladıkları için evi gezme süresi maksimum beş dakikadır. Yatak odasında hasta kedimiz bulunduğu için yatak odasını ve köpeklerin rahatsız olmaması için bahçeyi göremezler. Randevu ve evi gezme saatine dakiklikle uyulması rica olunur” Mimar olan alıcı da nazikçe teşekkür ederek “bu şartlar altında daireyi görmek istemiyorum” diyip iptal etmiş. Bu belki ciddi olan 4. alıcı ve hepsi için gösterdikleri tepki bu şekilde. Ben evi Temmuz’da 650.000 den satışa çıkardım, geçen hafta en son 550.000’ne indim. Çünkü hem piyasa allak bullak oldu hem de içindeki kiracı pürüz çıkarıyor. İçinde öyle bi kiracı varken alıcı olan da “başka ev mi kalmadı koca İstanbul’da niye bu kiracıyla uğraşayım” diyip vazgeçiyor. Yani düşünün ben evi Temmuz’da 650.000 den satıp döviz alsaydım şimdi piyasa delirmişken istediğim en âlâ evi alırdım. Ki o zaman da bi emekli bi öğretmen hanım ciddi alıcıydı. Didim’e yazlığa gitmeden evin içini de beğenirsem anlaşırız, dönünce tadilata başlarım demişti. Ona da binbir sıkıntı çıkarmışlar, her randevuyu iptal etmişler. “Perdeleri açalım eve dışardan bakın” demişler O da; “kısmeti zorlamak olmaz” diyip gitti. Yani hem büyük zarardayım hem de bu insanlar içindeyken evi nasıl satacağım bilemiyorum. Şimdi noterden evi boşaltmaları için ihtarname çeksem onda bile 6 aydan önce kanunen boşaltmama hakları var. Bi de iyice aramız kötüleşecek. Altı ay sonra çıksa bu piyasada, ekonomik gidişte benim kaybım, halim ne olacak? Tevekkeli ” Malın mı var derdin var” diye boşa dememişler.” İstanbul/2020
MALIN MI VAR DERDİN VAR

Bir Cevap Yazın