“ Aramızda bi şey geçti de sayılmaz, geçmedi de. Bundan 6 sene önce aynı şirkette çalışıyorduk. Ben finanstaydım o da İk’ daydı. Eşinden ayrı yaşadığını biliyordum konuşuluyordu. O dönemlerde birkaç kez şirket yemeğinden dönüşte eve bıraktı. İşte benim içkim bitmiş mi bitmemiş mi ona hep dikkat etti. İnce bi bluz vardı üzerimde bi tanesinde, çıkışta üşüdüğümü anlar anlamaz ceketini omuzuma koydu. Birinde mesela Yılbaşı öncesi partisiydi. Hatta arabası da tamirdeydi ama yine de beni Taksim dolmuşlarına kadar bıraktı ve kenarda dolmuşun kalkmasını bekledi. İş yerinde de mesela bi mobbing durumu yaşıyordum benim bölümümde bi koordinatörle, orada hemen devreye girdi. O olmasaydı mesela ayrılırdım hemen. Yani gene sonuçta işten çıkarıldım ama tazminatım verildi hiç değilse. Öbür türlü istifa edebilirdim. Yani böyle şeyler geçti aramızda. Ama hiçbir şekilde söze dökülmüş bi şey olmadı. Sonra ben çıkarıldıktan sonra bir daha hiç görüşmedik. Haber falan da almadım. Dört gün önce butik bi pastanede burun buruna geldik. Oğlunun doğum günü pastasını yaptırmış. Elinde kocaman paketler falan ayak üstü konuştuk. Benim de orada olmam tamamen tesadüftü. Yanımdaki arkadaşım oranın açtığı pastacılık workshopu için kayıt yaptıracaktı. Ben oğlunun doğduğunu bile bilmiyordum. Üç yaşına basacakmış. Çok sevinçli bi hali vardı. Tahminimce karısıyla tekrar barışmış. Söylemedi ama ben hikayeyi öyle kurdum kafamda. Dört gün geçti üzerinden ama o karşılaşmanın etkisinden hala kurtulamadım. Normalde öyle çok aklıma gelen bi olay da değil, çünkü net bi şey hiç olmadı. Ama o neşeli, aile babası hali falan çok etkiledi. Garip bi hüzün oturdu içime, sanki ağladım ağlıycam.” İstanbul/ 2020
ARAMIZDA BİR ŞEY

Bir Cevap Yazın