“Kocaman evim vardı benim. 130 metrokare, salon salomanje, çift tuvalet, teras gibi önde kocaman bir, mutbakta da küçük, kilerlik bi balkon. Eski eski diye tutturdular toplucana müteahhite verdiler. Ne kadar direneceksin? Ben de pes ettim “peki” dedim. Kafes gibi ev verdi şimdi bize o methettikleri müteahhit. İçim daralıyor evde fazla kalınca. Bi kere balkon yok. Tık nefes oluyorum içerde. Fransız balkon dedikleri bi şey var, o da sürgülü cam, balkon malkon değil. Çamaşır asamazsın, sıcakta yayılıp oturamazsın, komşuna seslenemezsin. 8. Katta tek bir yeşil görmeden oturuyorum, dağ başında bırakmışlar gibi Gördüğüm şey benimki gibi başka bi kule. Eskiden ulu bir çınar vardı, iki tane çok güzel palmiye vardı, zakkumlar vardı bahçemizde. Küçük şadırvan gibi mermerden kuş havuzumuz vardı. Salonun perdelerini açtın mı hepsi içerde, ağaçlar, kuşlar.. Salon çiçeğine bile lüzum yok yani. Hiçbiri yok şimdi. Peyzaj dedikleri çalı başka bi şey değil. Bodur bodur çit yeşilliklerini öbek öbek dizmiş, bi de delikli taşların arasına çim ekmişler, o kadar. Çalıyla ağaç bir mi? Çalının gölgesi bile yok. Bi de her ay onun için çevre düzenlemesi diye aidata para eklemişler. “Havuzumuz var! havuzumuz var! ” diye seviniyorlar. Ne işime yarayacak benim bu saatten sonra havuz? 80 yaşında kadın her gün havuzda mı yüzücem? Girdim gerçi, “hadi var madem faydalanayım” diye. Ama koca yaz 4-5 sefer anca girmişimdir. Onda da son sefer biraz rüzgarlıydı böbreklerimi mi üşüttüm nedir? Çok sancılandım. Benlik değil yani artık. Gençler için o işler. Sırf müteahhitlerin cebine para girsin diye uydurulan bi şey bu kentsel dönüşüm. Hiç içleri sızlamadan iki tane deprem görmüş, bi tek taş düşmemiş apartmanı yıkıp yerine kule diktiler. 5 katlı apartman oldu sana 18 kat. Yeniymiş, pırıl pırılmış da bilmem ne? Bana ne yenisinden. Gelinlik kız mı bu da yaşı mevzubahis olsun. Ev nihayetinde. Bi de bu daha 7. ay burada oturduğumuz ama iki kere asansör bozuldu. Allah’tan diğeriyle idare ettik. Bi de artık öyle çağır tamirciyi yaptır değil. Beyni bozulmuş mu yanmış mı ne dediler yurtdışından parça gelmesini bekledik, 10-15 gün sürdü. Yani artık bu zamanda asansörün bile beyni var ama bizim yok. Bize beyin yerine Fransız balkonu verdiler. Neyse Allah onun da eksikliğini göstermesin gene de.” İstanbul/ 2020
BEYİN YERİNE FRANSIZ BALKON

Merhaba sizi The Liebster ödülüne aday gösterdim. 🙂 https://cihansahinblog.wordpress.com/2020/10/17/the-liebster-odulu-adayligi/?preview=true
BeğenBeğen
Çok teşekkür ederim 🍀 güzel bir sürpriz oldu
BeğenLiked by 1 kişi