“Bu uzaktan eğitim mahvetti bizi. Oğlanda zaten okuma hevesi yoktu ittir kaktır gidiyordu tuz biber ekti. “Bıraktım ben okulu üstüme gelme” diyor bana. Daha 15 yaşında çocuğu zapt edemez oldum. Okul varken adı öğrenciydi bi sorumluluk vardı. Şimdi ipini koparmış gibi. Bi kızla beraber ne zamandır. Kızı almış Silivri’ye yeğenime götürmüş “ben Nehir’i kaçırdım” diye. Daha 15 yaşında bunlar. Kız da bırakmış okulu. Aradı beni Gülcan bi telaş “abla Gökhan Nehir’i almış bize geldiler böyle böyle diyor” diye. “Sakın sakın yalnız bırakma” dedim. Benim oğlanın babasına ulaşmaya çalıştım, geri zekalı sanki ben ona çok meraklıymışım gibi beni her yerden engellemiş. Komşusunun cebini bulup ulaşana kadar geceyarısı oldu. Utanmaz sıfatsız “benim derdim bana yetiyor uğraşam onunla” diyor bana. Ertesi gün “ceplerine biraz para koy, taksiye de tembih et bana yolla” dedim Gülcan’a. Ödüm kopuyor kızın başına bi şey gelecek diye. Geldi bunlar oğlan bana diyo ki “Nehir’i nişanlayacaklarmış ben de kaçırdım, biz evlenicez” diyo. “Keserim kendimi, atarım kendimi” bilmem ne, oraya buraya vurma. “Yaşınız kaç başınız kaç oğlum deli misin? Hapse girersin şu olur bu olur” dil döküyorum. Yok kitledi kızı arka odaya anahtarı da attı balkondan aşağı “yollayamazsın evine” diye yıkıyo ortalığı. Biraz sakinleşsin madem diye “tamam o zaman bu gece kalsın yarın ailesiyle konuşalım en kısa zamanda söz keseriz” dedim. Ne diyeyim çaresiz kaldım. Gece kızı yanımda yatırdım, gözümü bile kırpmadım. Bütün bunlar olurken iki koca gün geçti kızın ailesi bi kere bile “kızım nerdesin?” diye aramadı, iyi mi? Zar zor ikna edip kızın cebine para koyup yollayana kadar akla karayı seçtim. Ömrümden ömür gitti. Kızın anasını aradım “kızını yolladım, sahip çık. Sözümüz söz kızın benim gelinim ama daha çok erken, sen de kulağını çek” dedim diye oğlan kapyı çarpıp gitti evden. Gidiyo cep telefonunu satıp araba kiralıyo, bi kasa da bira alıyor bakkaldan sonra kayıp. Araba şirketine gidiyorum “15 yaşında çocuğa nasıl araba kiralıyorsunuz?” diye yıkıyorum ortalığı. Meğer mahalleden bi adamın üstüne almış, adama da para vermiş. 155’i aradım “oğlum kayıp” diye hemen vatzapa yönlendirdiler. Resim atın, giysi tarifi verin diye. Hepsini yaptım, arabanın plakasını da verdim. Çocuk büroya imza vermeye gelmeniz gerekiyor dediler. Ona da gittim verdim ama bütün bunları yaparken canımdan can ömrümden ömür gitti. Taaaa ertesi gün akşamüstü geldi ama bende psikoloji kalmamıştı artık. Baktım yüzüne hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Bi saat yoruluncaya kadar ağladım sonra külçe gibi yığıldım kaldım çekyatta.” İstanbul/ 2020
UZAKTAN EĞİTİM

Bir Cevap Yazın