RİSK GRUBU

“Ben Sami beye bakana “Erkek Fatma” diyorum. Tas gibi kestirmiş saçlarını, sert böyle siyah, çatık kaşlı bi şey. Bu Kore başkanı varya Kim Yong aynı o. Türkmen o. Benimkine “Gülüm” diyorum. Benimki Gürcü. Daha bu hastalıktan beri hiç gidemedi. Gürcüler de sert olur ama benim Gülüm yumuşak, güleç, sarı saçlı. Dört senedir benimle. Erkek Fatma dediğimin kardeşi var şimdi 22 yaşında, mini mini gibi kız, Heydi’ye benziyor. Ona da “Aşkım” diyorum. O da epeydir burada. “Aşkımm nasılsın bugün? Aşkımm kim üzdü seni? “ Böyle hoş beş, gönül alma. Çoğu zaman Sami beyin evinde, ablasının yanında kalıyor. Benim Gülümün arkadaşı var yeni geldi Rusya’dan çok alımlı, elegant bi kadın, balerin gibi. Ona da “Orkide” diyorum. O da şimdi “iki üç gün sizinle kalabilir miyim?” Dedi. “Başımızın tacı olursun Orkidem” dedim. Şimdi benim kız ama hiç rahat bırakmaz zırt pırt arar; “baba dikkat et, dışarı çıkma! Sakın eve İnga’nın arkadaşları gelmesin, virüs taşırlar, risk grubundasın” falan filan diye. Küçük de arar ama o öyle büyük kız gibi kaçta girdin kaçta çıktın gardiyan gibi çetele tutmaz. Şimdi biri Ayvalık’ta yazlıkta, öbürü de Ankara’da yaşıyo zaten. Onlara kalsa beni ölmeden mezara koyacaklar. “Risk grubundasın” diyo bana. Günde en az üç kere arar, hep bu laflar ; “dikkat et risk grubundasın! Dışarı çıkma, maskeni çıkarma, paketleri silip alın, sucu mutfağa gitmesin” üüüüü bitmek bilmez. Onları dinlesem ben mezarı kazıp içine yerleşmiştim. “Hı hı” diyorum bildiğimi okuyorum. Emekli hakimim ben o kadar da zapturapta gelemem. Hem 75’den sonra risk grubu olsan n’olcak? Bizim şimdi Gülümle programımız hep aynı. Yazları saat 4’de evden çıkarız biraz mahalle arasında dolanıp pastaneye geliriz. Kış programımız ayrı tabii. Bu pastane bizim toplanma yerimiz. 5’e doğru Sami beyle Erkek Fatma gelir. İşte bazen kızların arkadaşları, kardeşleri olur. Laflarız, kahve, çay sonra 6-30 gibi evlere döneriz. Kızlar kendi aralarında Rusça konuşuyorlar ama Türkçeleri de iyi. Bi Orkide biraz çat pat ama o da anlaşılır. Bazı akşamlar taş oynamaya gelirler. Ben öğrettim hepsine. Gam keder atalım, eğlenelim diye. Sami beyin yürümesi biraz yavaş ama alt sokak zaten. Erkek Fatma onun koluna girer öyle tin tin gelirler. Çay, soda, pisküvi, bazen İnga konyaklı pastadan yapar. Mis mis.,Eli çok lezzetli, parmaklarını yersin. Böyle işte geçer gider günlerimiz.” İstanbul/ 2020