“Eski Türklerde Mankurt yapma diye bi şey var. Ben bunu ilk Aytmatov’da okudum ama hangi kitabıydı çıkaramam şimdi. Hani biz diyoruz ya Mankafa diye işte onun aslı bu. Bunlar şimdi savaşta baskında falan esirleri alıyor ya işte onların cılızlarını zaten hemen öldürüyorlar. Çünkü niye boğaz beslesin. İşe yararların ise kafa derisini yüzüp hemen orada kestikleri devenin boyun derisini kafasına geçiriyorlar. Sıcak deri, kanlı ve saçsız kafaya hemen yapışıyor. Düşün o acıyı. Sonra bunları bozkıra güneşin alnına ellerini ayakları bağlayıp kafasına da yere sürtüp çıkarmasın diye bi boyunduruk geçirip salıyorlar. Güneşte o deve derisi kafaya iyice sabitleniyor. 3-4 gün sonra eğer ölmemişse onu alıp köle yapıyorlar. Çünkü o hem çektiği acılardan hem de saçların artık beyne doğru saplanarak çıkmasından ötürü geçmişini, kimliğini falan unutup ona bi tas çorba verene bağlanacak kıvama geliyor. Beyin haşat yani, mort aslında. Artık o sahibinin sözünden çıkmayan bi Mankurt oluyo. Şimdi ben bu hikayeyi hatırladıkça etrafımda bi sürü Mankurt görüyorum. Tabii artık sözümona medeniyet ilerledi ya kimse kimsenin kafasını kazıyıp deve derisi geçirecek değil. Ama demokrasilerde çareler tükenmez denir. Şimdi artık Mankurt yapmak için çok şey var elimizde. İkbal olur, vaat olur, ihale olur yerine, kursağına göre artık. Bi de şöyle bi şey de var, bu Mankurtlar çok değerlidir. Yani o zaman okumuştum bir kölenin 4-5 katı fiyatı varmış bunların. Çünkü beyin mort olduğu için sahibi ne isterse yapıyo bunlar. Robotlaşıyorlar bi yerde yani. Şimdi mesela geçen Elon Musk insan beynine çip takıcaz dedi ya işte o dediği aynı bu Mankurtlaşma. Bu sefer mevki makam rüşvet de yok ama. Öyle kendi elinle gidip “ben robot olucam” diyosun. Bakıyorum ben mesela bizde de heveslisi çok olur bu işin. Yani adam bunlara bedavadan çip takıcak. Oooo hazır olda sıra bekler bi de birbirlerini ezer bunlar, “bana da bana da” diye” İstanbul/ 2020
BANA DA BANA DA

Bir Cevap Yazın