GURT GAPACAĞDI KUZUMU

“Ben eve döndükten seneler sonra bile babam herkese “eti datlı diye az kalsın gurt kapacağdı kuzumu” diye kahkahalarla gülerek, dalga geçerek anlattı o olayı. Üç oğlandan sonra geldim diye benim yerim hep farklıydı. Ben büyürken bi tek en küçük abim evdeydi. Diğer ikisi dışardaydı. Çiftçi ailesiydi bizimkiler. Ama babam bana kıyamadığından öyle ağır işlere sürdürmezdi beni. İşte odun yükü vurulmuş eşeği bazen getirirdim, bazen tarlaya karpuz götürürdüm öyle şeyler. 9 yaşındaydım okuldan çıkıp tarlaya gitmiştim. Yolun çatalında bi koca taş vardı, çantamı oraya saklar, dönüşte alırdım. Biraz sapa kalırdı, arkası sık bi fundalığa çıkardı. Dönüşte hava kararmaya başlamıştı ben kıpraşmayı önce tam seçemedim körümde kaldı. Beni enseme vurup yere yıktılar, fundalığın içine çektiler. Kafamı yüzü koyun yere bastılar. 4 kişiydiler, biri abimdi. Sesinden, ayakkabısından tanıdım. Ağzıma çorap tıkaladılar. Sonra sırayla üzerime çıktılar. Ne oldu ne bitti bulanık sonrası. Ne kadar sürdüğünü bile bilmiyorum. Traktör sesine koşarak kaçtılar. Bacaklarımın titremesinden uzun süre ayağa dikilemedim. Eve gittiğimde perişan haldeydim. Halimi görüp sorduklarında “kurt çıktı karşıma, diş gösterdi, kıtlamak istedi beni, koşarken düştüm” diyebildim anca, başka bi şey gelmedi aklıma. Bunları bile zor söyledim dişlerim zangır zangır titriyordu. Çenemi zor açıyordum. Çocuk aklımla doğruyu söylemenin çok daha kötü olacağını düşündüm. Babam korkumu görüp avutmaya çalıştı” kuzuuum, gurt ne gezsin buralarda, Halil’in saldığı eşektir o, Musaların köpeğidir” falan diye beni avutmaya çalıştı. İlk kez bunu 32 yaşında erkek arkadaşıma anlattım. Sonra onun ısrarıyla psikoloğa. O zaman ben 9, abim 13 yaşındaydı. Neyin olup neyin olmayacağını bilecek yaşta değildim. Sonra hemen peşinden çok ağır sarılık oldum, okula falan gidemedim o sene. Kasabaya, doktora yakın diye babam beni koca nenemin evine götürdü. İki kış orada kaldım. Eve dönmek istemedim. Her gece yatağımı ıslattım, her gece abim ölsün diye dua ettim. O iki senenin sonundaki yaza kadar bi daha ne abimi gördüm, ne de eve gittim. “Kurt var orada” dedim hep. İki senenin sonundaki yaz, abimle o arkadaşlarından birisi motorla kasabaya giderlerken önlerindeki kamyondan tomruklar dökülünce kazada öldüler. Motoru abim kullanıyormuş diğeri de arkadaymış. Eve ancak abimin cenazesinden sonra döndüm. Önceden işim daha kolaydı abime lanet okuyordum ama sonra benim yüzümden öldü diye kendime lanet okumaya başladım. Bu çok daha zor. Annemle babamın evlat acısı içime işledi. O kurt hikayesini ailem hep bi çocuk hayali, korkusu falan sandı o yüzden çocukluğumdan bi hatıra olarak hep gülerek anlattılar. Ama beni çocukluğumda az galsın gurt kıtlıyodu bunu hiç bilmediler. “ İstanbul/ 2020

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Yukarı ↑