“Anne tarafımın bütün kadınları alzheimer oldular. Ölüm sebepleri de buna bağlı gelişti hep. Annem, anneannem, anneannemin kızkardeşi, üç teyzem hep aynı hastalığa yakalandılar. Bir tek en küçük teyzemle, onun bir büyüğünde görülmedi. Bu beni uzunca bir zamandır kaygılandırıyordu. Gecenin bir yarısı uyanıyorum mesela içimde bir sıkıntı benim de mi başıma gelecek? Her şeyi unutacak mıyım? Çocuklarımın isimlerini, kim olduklarını bilemediğim günler mi gelecek diye.. Çünkü annemin hastalığında hep yanındaydım. Bütün hatıralarının eridiğini, yavaş yavaş kim olduğunu dahi bilmediği karanlık bir tünele doğru gittiğini gördüm. Bazen bu yatakta yatan kim, annem mi yoksa bir başkası mı diye düşünürdüm. Çünkü hatıralar gidince başka birine dönüşüyor insan. Bu corona mevzusundan evvel genetik tanı yapan bir merkeze başvurdum ve gen testi yaptırmak istedim, yakalanacak mıyım? Yakalanmayacak mıyım diye. Ocak’ın ilk haftalarında iletişime geçtim. Merkezin kliniği İstanbul dışında ve tanı alımı epey pahalıydı ama kafama koymuştum. Gün aldım falan. Sonra randevu tarihinden üç gün önce beni oradaki doktor aradı ve bunu niye bilmek istediğimi sordu. İşte ben de uzun uzun aile öykümü anlattım ve neyle karşılaşacağımı bilmek istediğimi söyledim. Benimle bir çocukla konuşur gibi tane tane konuştu ve dedi ki; “ eğer sonuç negatif çıkarsa yani genlerinizde yoksa bunu kafanızdan atarsınız ve bu en iyi sonuç olur ama mesela Alzheimer’e yakalanma olasılığınızın çok yüksek olduğunu öğrenirseniz ne yapacaksınız? Bu size hiçbir yarar sağlamayacak, çünkü bu önlem alabileceğimiz bir hastalık değil. Ve bunu bilmek sizi daha mutlu bir insan yapmayacak daha gergin, umutsuz, kaygılı bir insan yapacak.” Ona hak verdim ve yaptırmaktan vaz geçtim. Şimdi mesela bu corona günlerinde ölüm haberleri bu kadar artmışken bu düşünce kafamda daha çok oturdu. Bu ölenlerden hiçbiri 2-3 yıl ya da altı ay evvel corona diye bir hastalıktan sevdiklerine sarılamadan öleceklerini ve kireçlenerek gömüleceklerini bilmek istemezlerdi. Bunu sindirmek bana çok iyi geldi. Anksiyetem azaldı. Çünkü gelecekle ilgili yapabileceğim bir şey olmadığını anladığım anda rahatladım.” İstanbul/ 2020
GELECEK

Bir Cevap Yazın