“Ben bitmiş, tükenmiş bir adamım. Sinek kadar hükmüm yok. Zaten böyle hissederdim ama şimdi ezilmiş, bağırsakları çıkmış sinek gibi hissediyorum. Biri böyle geniş ayasıyla şaplağı bi patlatmış mort olmuşum camda. Erkeği adam yapan paradır. Paran yoksa,sen de yoksun. İşsizim. 25 gün önce işten çıkarıldım. Bu corona bahanesiyle ücretsiz izne yani. 3300 alıyordum. İsim vermek istemiyorum, üretim sektörü diyelim. Bundan sonra da hiç sanmıyorum ki doğru dürüst bi iş olsun, veyahut aynı işe geri dönelim. Zaten işler iyi değil, küçülmeye gidilecek falan lafları dolanıyordu. İlerde belki ama işte insan hayatı kısa. 5 sene sonra piyasa düzelecekmiş mesela bana ne? Ben yani o düzlüğe psikolojik olarak çıkamam. Gücüm yetmez zaten. Şimdiden mesela teklemeye başladım. Daha zaten bu virüs falan hikayesi çıkmadan ailevi olaraktan da huzursuzdum. Eşimle anlaşamıyorduk, sürekli bir gerginlik, laf sokma, münakaşa öyle şeyler. Parasal şeyler sonuçta ama hepsi. Benim anladığım benden o dizilerde falan gördüğü hayatı istemesi. Yorumum o. Şuraya gidelim, buraya gidelim. İtalya turları ucuzlamış, Alaçatı’da tatil yapalım falan filan. Benden istedikleri bunlar yani yoksa benim kumarmış, hovardalıkmış öyle şeylerim zaten yok. İstesem de ne param var, ne de öyle bir içim coşmuyor yani öyle şeylere. Benim bi hatam olmuşsa o da onu tartaklamam olmuştur, son gitmesinden evvel. Öyle dövme falan bana yakışmaz ama ittim yani, sırtını mutfak dolabının köşesine çarptı, kolları morardı o kadar. Darp raporu aldı işte sonra. Ben bunu iyi niyetle bağdaştıramıyorum ama. Bu karşındakini tuzağa çekme bana göre. Sonra yılbaşı öncesi işte bi akşam geldim yatak odasını, oturma grubunu, fırını, plazmayı falan alıp gitmiş. Ona da diyeceğim yok. Niye yok çünkü aldıkları kendinin çeyizi zaten. Benimkileri; salon halısını, televizyon ünitesini, buzdolabını, annemin verdiği yorganları falan bırakmış. Mahkemedeyiz şimdi. Çocuğumuz yok, zaten daha 17 ay olmuştu evleneli. O bakımdan tabii ki de nafaka ver derlerse veremem. Ben nafakaya muhtaç haldeyim. Bu da işte işsizliğin dışında beni psikolojik olarak yıktı yani. Sevmek, sevmemek de değil mesele ama yuvanız yıkılıyor. Eve bi giriyorsunuz dağılmış, bozulmuş bi ev. Şimdi işte evi de boşaltıcam. 1400 tl kira ödeyemem zaten, işsiz güçsüz halimle. Eşyaların bi kısmını annemlere veririm, kalanını bilmiyorum dağıtır mıyım, satar mıyım? Yanlarına mı taşınırım ben de? O kadar ama yani daha uzağı düşünemiyorum. 33 yaşındayım hayatın sonuna gelmişim gibiyim yani öyle bir kasvet. Ölü sinek gibi işte cama yapışmışım dedim ya, işte bilmiyorum biri kazıyana kadar orada öyle dururum sonrasıııı…., sonrası karanlık işte.” İstanbul/2020
ÖLÜ SİNEK

Bir Cevap Yazın