BOZUK KETIL

“Bok içinde badem kırmak derdi halam İşte öyleyiz şimdi. Ben kızı nişanlamıştım Şubat sonunda, zaten bi ordan iyice şişti kredi kartı şu bu. Şimdi de bu virüs belası geldi. N’apıcam bilmiyorum? Benim düzenli işim yoktu zaten. Ara sıra eşantiyona hediyelik yapıyordum, anahtarlık, magnet, çerçeve, mumluk öyle şeyler işte. Dükkan temizliğine gidiyordum, gündelik temizliğe gittiğim üç ev vardı. Mahalledeki esnaf lokantasının alışverişini görüyordum. İşte öyle dönüyordum bi şekilde. Şimdi püffff. Uçtu gitti hepsi. Eşim çalışıyo ama kendine çalışıyor, dostuna çalışıyor. Günahı boynuna ama biliyorum yani, herkes biliyor, sekretermiş orada. Bana ne ama, neyse ne? Özel şöfor Beylikdüzü tarafında. Geldiği gittiği yok zaten eve. Orada patronun orada kalıyor. Faydası da yok zaten bize. Ben bu nişandan önce “Kübra nişanlanıyor para lazım” dediydim, 300 tl yatırmış hesaba. Zekat veriyor sanki. Nişana bile gelmedi hesap et işte. Patronunu Ankara’ya götürmüşmüş. Okullar açıldığında da oğlan için 400 tl yatırmıştı. O işte hepsi. Başımda tuttuğum kabahat ama bi çarem de yok. Çocuklarını arayıp sormayanı, evine, ocağına bakmayanını n’apıcan? Döverek mi adam edicen? O 300 tl pastaya mı, plakete mi, nişanlığa mı, bohçaya mı, ikrama mı yetecek? “N’aparsan yap” diyo bi de bana. Dünür gelecek eve eşya yok. Kırık, sırık öyle hepsi. Ketıl bile çalışmıyor. Ama benim ailem gene sahip çıkıyor bana. Kızkardeşimin dairesinde oturuyorum Kayışdağı’nda. Hanidir Hollanda’da onlar. Bana aidatı öde istediğin kadar otur dedi. Ev kirası olsa iyicene yandıydım zaten. Nişanı da büyük dayım dedi “sıkma canını kızım bizim evde olsun” dedi, orada kıydık. İkram masrafını fazlasıyla gördüler, dünürlere boynumuzu büktürmediler. Ama şimdi bu virüsle ben döndüremiyorum artık evi, barkı. Arıyorum kaçtır, mesajdı şu bu “para gönder, erzak kalmadı evde” diyorum, tık yok mendeburda. Okumuş belli, mavi işaretlenmiş benim yazdığım ama çok afedersiniz şeyinde değil. Valla genç olsam dost tutardım şöyle zengininden, kalantorundan baksın bana, çocuklarımı boynu bükük bırakmasın ama 40’a gelmişim işte. Yüzüme bak kocakarıya dönmüşüm. Ne olacak bundan sonra? Aşk da yalanmış meşk de yani. Kimsenin kabahati yok ben tutturdum sevdim diye. Ne kaldı geride? Su bile kaynatamayan, bozuk ketıl! Şimdiki aklım olsa çok başka olurdu her şey” İstanbul/ 2020

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Yukarı ↑