“Ben çok uzun yıllardır İstanbul’da yaşıyorum ama ailem Rize’de. Annem, babam ve ablam oradalar. Şimdi mesela bu corona meselesinden dolayı çay toplama işi de problem olacak. Çünkü sınır açıldığından beri 7-8 senedir, belki daha bile önce bizim çaylarımızı Gürcü işçiler topluyor. Sadece çay da değil, bahçe, tarla bakımı, ev, ahır onarımı, yapımı falan işte bütün ağır işleri çoktandır Gürcistan’dan gelen işçiler yapıyordu. Annem ve babam da artık yaşlandıkları için uzun zamandır çay işi Gürcülerdeydi. Anlaşıyorsunuz mesela işte günlük ücreti kararlaştırırsınız, sigara parasını mesela mutlaka isterler, günlük duş alacakları portatif banyoların yapılmasını ve sınırdan sabah saat 5’de onları almanızı isterler. Bu şartları oluşturunca iş bitene kadar Rize’de veya işte Karadeniz’in bir başka yerinde kalırlar. Ama şimdi işte bu corona sebebiyle sınırlar kapandığı için çayları nasıl toplayacaklar o mesele. Aslında önceleri imece usulüyle ya da aile üyeleri vasıtasıyla oluyordu ama çoktandır bu sistem terk edilmiş durumda. Zaten Karadeniz’de artık köylerde genç nesil yok, hepsi büyük şehirlerde ya okuyor, ya çalışıyor. İmece de çoktan bitti. Kimse kimsenin bahçesinde çay toplamak ya da damını, bahçesini yapmak istemiyor. Çünkü “benimkinde az çalıştın, seninkinde çok” vs gibi problem olmasındansa hiç tanımadığı insanları para karşılığı çalıştırmak daha kolay geliyor. Ama şimdi mecburen imeceye dönecekler, başka çare yok gözüküyor.Bu virüs sayesinde belki de birbirimize daha fazla yardım etmeyi, bitimizin derdinin hepimizin derdi olduğunu anlayacağız. Belki insanlığı yeniden öğreneceğiz. Yani her durumda bu virüs hepimiz için büyük dersler çıkaracağımız bir sınava dönüşecek gibi. Öyle gözüküyor.” İstanbul/2020
SINIR

Bir Cevap Yazın