“Hayatta şu işten daha stresli daha lanet bi şey yok! Dedem ölsün yok. Malamat oluyor hep yemler yerlerde. Gidiyo kiloyla alıyo çocuğuna yemi, çocuk ta saçıyo yere, yer mi kuş o kadar yemi. Ziyan zebil hep yerlerde. Böyle güneşli havalar yerin dibine batsın, lanet gelsin. Ha gören de kalabalıkta çok iş olur sanır. Tencere bile kaynatmaz evde güzel havalar. Yağmur, dolu, kar, fırtına olsun gelen geçen yem alır o zaman. Kendi titriyor, üşüyor ya kuşlar da aç bilir, işte iki, üç tabak alır. Burası şimdi ana baba günü, zaten yerlerde hep zebil gibi yem. Anası babası çocuğa çarşıdan kiloyla yem alıyor, 3’e 5’e. Eğlenecek ya çocuk, o da fotoğraf çekecek cep telefonunuyla ya. Boşaltıyor çocuk torbayı yere. Öbürüsü de yerden bir avuç savuruyor havaya. Eeee bizim tepsideki yemler de kalıyor. Ha sen de geliyorsun soruyorsun misal; “nasıl güzel iş mi bu” diye. Heeee çok güzel iş. Öyle güzel ki tencerede aş kaynatmaz öyle güzel. Çok meraklıysan gel sen de yap, gelene geçene de böyle apır sapır sorular sor da gör bakalım kaç gün dayanıcan burada.” İstanbul/2020
APIR SAPIR SORULAR

Bir Cevap Yazın