“Nişan günü geldi, abimlerdeyiz ben adamdan gizli yapıyorum sonuçta nişanı. Dedim ki adama “ annem yapıyor oğlanın nişanını” dedim. Sonuçta nişanı yapılacak oğlumla, evli kızım ilk kocadan yani. İster mi adam savurayım parayı. Ne yapayım? Yuva yürüsün diye mecbur öyle diyorsun. Ama tabii yürümeyince de yürümüyor ne yaparsan yap. Neyse o ayrı hikaye. Bende hikaye bitmez. Ben, Romanım ya hayatım da roman. Neyse gelelim nişana. Aylardan Şubat, hava buz gibi soğuk. Benim tansiyonlarım çıkıyor adamın haberi olacak diyerekten 20’lere falan. Berbatım yani. Adam ikide birde arıyor; “Napıyon? Ne ediyon? “ diye. Ben hep o aralar nişan alışverişindeyim ama yalan söylüyorum mecbur. Tüccardayım çiçek alıyorum, çiçek bakıyorum tezgaha diyorum, hemen kapatıyorum telefonu. Ne diyeyim başka? İlk defa yalan söylüyorum. O zaman tansiyon hastası oldum işte. Ama anlı, şanlı nişanını yaptım oğlumun. Kısa süre sonra da askere gitme zamanı geldi zaten. Bizde asker eğlentisi yapmak zorundasın, mecbur. Onu da yok canımla ben yaptım. Anneciğim rahmetli o zaman 500 lira yardım etti bana ilk defa. O 500 lirayla da yemekleri yaptık. Bizde asker eğlentisi yemekli oluyor. Gençlere masa atıyorsun rakı isteyene rakı, bira isteyene bira, kolası, mezesi, dolması, fıstığı, leblebisi, tatlısı falan donatıyorsun yani masayı. Bir takım da çalgı tutuyorsun. Onlar da benim yeğenlerim zaten. Bir kameraya para verdim, bir de çocuğumun valizini yaptım, yol parasını verdim, harçlığını verdim. 2000 lira da öyle gitti yani. Bu da adamdan gizli. Ben ayağıma çorap alamıyorum, onun bunun eskilerini giyiyorum ama çocuklarım için gereken neyse yapmaya gayret ediyorum. Ama makbule geçiyor mu? Nerdeeee? Geçse zaten bunlar olmazdı. Daha oğlum askerdeykene bu safinaz kılıklı nişanı attı. Sebep de oğlum çarşı izninde kızlarla gezmiş güya. Zekasız askerdeki oğlanı kıskanmış yani.” İstanbul/2020 / DEVAMI YARIN.
HAYATIM DA ROMAN 2

Bir Cevap Yazın