“Ben sanatçıyım ama atölyem olmadığı için resimlerimi sokakta satmaya mecburum. Bunların hepsi orijinal çalışmalar. Resimden anlıyorsanız, estetik gözünüz varsa bunların hakkını verirsiniz. Ben sergi açamadığım, atölyem olmadığı için 50 TL’ye satıyorum ama anlayan çok daha fazla ettiğini biliyor. Hiçbir orijinal resmi 50 liraya alamazsınız. Ben, aslında Marmara Üniversitesi’nde sosyal bilimler okudum ama artist olmak için okula gerek yoktur. Mesela Burhan Doğançay, mesela Francis Bacon, bunlar büyük artistlerdir ama resim okumamışlardır. Plastik sanatlar okumamışlardır. Ben çok zor geçiniyorum. Hep böyle sokakta resim satarak. Evim Tepebaşı’nda, atölyem de evimde. Çünkü bırakmıyorlar atölyem olsun, sergi açayım. Amerika çok gelişmiş bir uydu teknolojisi üzerinden dünyada belli insanları izliyor.Bu üst düzey, korkunç bir teknoloji. 7 milyarın içinde böyle benim gibi yakından izledikleri belki 1000, belki 3000 kişi vardır. Türkiye’de de 3 kişi. Biri de benim işte. Niye derseniz? Bilmiyorum. Ama bu sistemle insanın bağırsaklarını bozabiliyorlar, kişiliğini değiştirebiliyorlar, sindirim sistemini, uyku düzenini hatta rüya görme mekanizmasını bile bozabiliyorlar. Benimle uğraşıyorlar işte. Sebebini inanın bilmiyorum. Ama işte bu yüzden, sürekli Amerika’nın gözetiminde olduğum için benim atölye açmama, sergi açmama izin vermiyorlar.” İstanbul/ 2020
YEDİTEPE'DEN PORTRELER 
Bir Cevap Yazın