” Her şerde bir hayır olduğunu 50’ye bir kala öğrendim. Aslında çoğu kadınla benzer hikayeyi yaşadım. Ben kocama deliler gibi aşıktım. Sonunda bir gün çoktandır bidiğim ama kendime söyleyemediğim şeyi söyledi bana. Başka bir kadın vardı. Çocuğumuz yoktu. Buna şiddetle karşı çıktı hep. Gezmeyi, eğlenmeyi seven de bir çift olduğumuz için ben de umursamadım. Ama bana ayrılmak istediğini söylediğinde birlikte olduğu kadın, ondan 7 aylık hamileymiş. Ben bunu sonra öğrendim. Düğünlerine gidenler gelinin koca karnıyla çiftetelli oynadığını söyleyince yemeden içmeden kesildim. 20 kilodan fazla kilo verdim. Yürüyen cenazeydim. Sonra oğlanın doğduğunu duyunca içimde onu görmek için dayanılmaz bir istek duydum. Bir gün getirdi, 40’ı yeni çıkmıştı, kucağıma verdi. İşte o gün, bugün o, benim hayatımın neşesi, ışığı. İnsan inanamıyor “bu nasıl olur?” diye ama öyle. Eşi çalıştığı için oğlana hasta olduğunda, tatillerde falan çoğunlukla ben bakıyorum. Keman dersine, futbol antremanına ben götürüyorum. Sinemaya beraber gidiyoruz. Yeri geliyor 1-2 gece bende kalıyor. Mart’ta 8’i doldurup 9’a girecek. Geçen gün canım sıkkındı ağladım. O da bendeydi, mutfakta yemek yiyordu. Sesimi duyup geldi “niye ağlıyorsun?” dedi. Ben de ona verecek daha uygun bir cevap bulamadığım için “yaşlandığımda bana kim bakacak diye ağlıyorum” dedim. Sımsıkı sarıldı ama nasıl sarılmak “ben bakacağım sana, sen hiç merak etme, ben hep yanında olacağım” dedi. Böyle göğsünde saklayacağın bir çocuk işte. Bütün duvarlarım anneler gününde, yılbaşında onun bana hediye yaptığı kalplerle dolu. Yuvaya gittiğinden beri her sene kaç tane krepondan falan rengarenk kalpler yapıp getiriyor. Üstünde hep “seni çok seviyorum M…..” diye yazıyor. Bir, iki gün görmeyeyim duvardaki kalplerle konuşuyorum.” İstanbul/ 2020
KREPONDAN KALPLER

Bir Cevap Yazın