TENCERE BEKÇİSİ

IMG_9920.jpg

” Benim valla şimdi işte en büyük sorunum evde fazlalık olmak. Emekli olduğumdan beri böyle bu iş. Ya evde işe koşulmayı göze alacaksın, ya da işte böyle  “yallah sokağa”. Öyle oldu şimdi.  Oraya basma, banyoyu yeni temizledim su sıçratma, çoraplarını topla, falan feşmekan. Ya da markete git, onu al, bunu getir, çamaşır makinesi ses yapıyor bakıver, musluk su damlatıyor, çamaşırları as, faturaları yatırıver. Saymakla bitmez yani. Evde oturmak, ya da misal camdan dışarıyı seyretmek, şekerleme yapmak falan bunlar boş işler değil bence. Benim çapımda bir adam için değil en azından. Ben oturduğum yerde bile fikir üreten, proje geliştiren bir adamım. Bunu anlatıyorum hanıma, ama, işte aması var. Dinleyen yok. Ben teknik okul okudum. Hep yeniliklere merakım vardır. Şimdi bakın mesela; Bu, şimdiki bebek arabalarına korna takılması, sonra efendime söyleyeyim, araba alarmlarıyla evdeki araba anahtarının aynı anda sinyal alıp çalması, sonra ısınması saate göre ayarlı tencereler. Şöyle mesela: ” yemeği ocağa koydum İrfan, 25 dakika sonra altını kapatıver” değil yani. Niye değil? çünkü İrfan tencere bekçisi değil di mi? İşte bunun için saat ayarlı tencere önemli ve güncel bir projedir bana göre. Sonra şehrin her yerine ücretsiz bilgisayar standları kurulması. Mesela, en önemlisi saatlere takılabilecek polis merkezlerine yöneltilmiş alarmlar. Ona bastın mıydı hooop 10 dakika içinde polis gelip seni neredeysen kurtaracak. Daha çok var da, benim zihnimin hızını anlatmak, çalışma prensibini göstermek için örnek veriyorum yani. Bunları geliştirip, patentini almayı düşünüyorum. Yani işe gitmemek boş adamlık değil bana göre. Ben zihinsel üretimin içindeyim. Bunun içinde sessiz bir ortamda, huzura ihtiyacım var, sakin, sakin bir çalışma masasında ya da ne bileyim koltukta oturmaya, düşünmeye ihtiyacım var. Bunlar hep zihinsel emek meselesi. Ama bizim ülkemizde maalesef bu gibi işlere yeterli ehemmiyet verilmiyor. O yüzden de bizden bilim adamı çıkmıyor. Toplum olarak bizim en önemli meselemiz budur yani bana göre.  Şimdi, İstanbul’da olmak, ya da olmamak bu bakımdan bana göre önemli. Burada en azından zihinsel kapasitenizi geliştireceğiniz, kimsenin sizi rahatsız etmeyeceği ortamlar var. Mesela sabah ya da öğlen evden bana yallahı çekti mi hanım doğruuuu cıstaklı kafelere. Al eline kahveni düşün dur akşama kadar. Öyle yani kimse sana dokunmaz, “kalk artık birader çok oturdun” demez. Bunlar yani düşünce üreten insan için önemli şeyler bana göre” İstanbul/2019

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Yukarı ↑