BABİL KULESİ

“ Ben, aklî muvazenesini yitirmemiş bir insanın kendi iradesiyle İstanbul’da oturabileceğine inanmam. Bir mecburiyet hasıl olmuştur mutlaka. Bana kalsa çoktan Ekincik’e gitmiştim. Tripleks yazlığım var orada. Isınma sorununu çözdün mü paşalar gibi yaşarsın. Ama oğlanın okuluydu, sporuydu derken buraya çakıldık kaldık. Daha 10. Sınıfta. Kızım kendini kurtaralı çok oldu ama oğlanı daha adam edemedik. 17 yıl arası var ablasıyla. Tekne kazıntısı oldu. Yoksa ne ben, ne de hanım durmayız burada. Her şeyi boş verin; hayat pahalılığıymış, trafikmiş, kalabalıkmış koyuverin bir kenara insanın oturduğu evde güvenliği yok. Biz işte yedi ay oldu yeni binaya taşındık. Dört bloklu eski bir apartman kompleksiydi öncesinde. Ama sağlamdı. Altı bütün kayalık, önünde, arkasında geniş iki bahçe falan. Sonra iyi kötü 30 senede kiracılar dahil herkesi tanır olmuşuz. Verdik apartmanı işte, Şimdi rezidanstayız. Ama ne rezidans sorma gitsin. Çarşamba gece yarısı bir kükreme sesiyle uyandım. Can çekişme gibi kuvvetli bir kükreme mi? horlama mı?  öyle bir şey. Hanım tıkandı, ya inme, ya kalp krizi geçiriyor sandım.  Meğer yan dairedeki adam horluyormuş, sonradan anladık. Aramıza aslan almışız sanki. Ne yalıtım ne bir şey. Hak getire. Sifon sesi, öksürük sesi, çocuk ağlaması ne var ne yok senin evinin içinde.  Sonra kim kimdir bilemiyorsun. 7 ayda 4-5 kez polis geldi siteye.  Sirenin sesi zaten adamın aklını başından alıyor. Birinde yan blokta oturan Arapları alıp götürdüler. Kadın, çıkmış sokağa yalınayak, elinde bıçak, bağıra çağıra adamın birini kovalıyor. Oğluymuş güya. Sonra alt kattaki kadını iki kez erkek arkadaşı darp etti. Ciyak, ciyak bağırış, çağırış. Haydaa gene siren çala çala polis arabası geldi, ikisini birden alıp götürdü. Babil kulesi gibi yani. Birbirini tanımayan, anlamayan bir insan güruhu. Yan daire deseniz iyicene muamma. Arada sırada bir adam zırhlı Mercedes’le geliyor, yanında korumaları. Biraz kalıp gidiyor. Nedir? Necidir? Mafya mı? Ajan mı? Evinizde diken üstündesiniz düşünün. Ben bu yaşam şeklini ne medeni, ne de insani buluyorum. O yüzden oğlan ortaya çıkar çıkarmaz bir dakika bile burada durmayacağım. En fazla üç sene daha yani.” İstanbul/2019