“ Uzun yıllar Laleli’de oturdum ama sonra bu tarafa taşındım. Eskiden nezih muhitti sonra sonra bozuldu hep oralar. Her cins insan var artık. Bana kalsa gene de taşınmazdım belki ama çocuklar öyle istedi. Bütün ahbaplarım, çevrem oradaydı. Şimdi de gerçi kızlarıma yakınım ama ikisi de çalışıyor tabii. Ama elleri hep üzerimde o ayrı. Şimdi ikisi bir olmuşlar bana yılbaşı hediyesi İtalya gezisi almışlar. Hep böyle eksiğim, gediğim olsun, içimde ukde kalmış şeyler olsun peşimdeler, anne, anne diyerek. Evliliklerimden gün yüzü görmedim ama evlatlarımdan görüyorum şükür. Aslında babaları ayrı kızlarımın ama etle tırnak gibiler hem birbirleriyle, hem de benimle. Ufacık bir şey olsa baş başa veririp mutlaka bir hal yoluna bakarlar. Çok zorluklarla büyüttüm çocuklarımı. Kaderim için çok şikayet ettim ama benim de gün yüzü göreceğim günler varmış demek.. Bak şimdi, yaşlılığımda sefasını sürüyorum hayatın. Gerçi gençlikte her şeye katlanılıyor ama yaşlılık zor. O yüzden belki böylesi daha iyi oldu. İlk eşim çok sinirliydi. Öyle vurması, kırması yoktu belki ama asabi, yüzü gülmeyen biriydi. 7 sene boyunca bir tek gün bile güldüğünü ya da bir şey için “oh ne güzel olmuş” dediğini görmedim, duymadım. Bu asabiyet belki de öldürdü onu. Çok genç yaşta beyin kanaması geçirdi. Bir sene yatalak kaldı sonra da rahmetli oldu. Büyük kızım daha 5 yaşındaydı. Sonra işte ikinci eşimle evlendim ama o daha baştan yanlıştı. İki sene bile sürmedi. Sonra eteğimde iki kızla hayatla mücadele ettim hep, taa ki kızlarım büyüyene kadar. İşte böyle iyiyi kötüyü birbirine katıp bugünlere geldik.” İstanbul/2019
GÜN YÜZÜ

Bir Cevap Yazın