“İstanbul’da yaşamaktan memnun değilim. Yaşam şartları zor. İnsanlar saygısız ve bencil. Hayat bana beklediklerimi vermedi. Şu an yaşadığım sıkıntıları atlatmaya çalışıyorum. Hem maddi hem manevi sıkıntılar bunlar. Kötü şeyler yaşadım. Kısaca böyle diyebilirim. Ayrılmak üzereyim ama ayrılamadım daha. Süreç devam ediyor. Maddi sıkıntılar yüzünden ayrılamıyoruz. Uzun bir bir evlilikti. Ben bitmesini istiyorum çünkü ihanet vardı. Bittikten sonra kendimi daha güvenli ve huzurlu hissedeceğim. Çünkü yıllarca bir kambur taşımışım sırtımda. Ben evlilik süresince şiddet gören bir kadındım. Hep düzeltme çabasına girdim. Düzelecek, düzelecek diye bekledim ama hiçbir şey düzelmedi. Ben çektiğimle kaldım. Şimdiki aklım olsa çekmezdim. Ama aldığımız kültür mü diyelim, evliliği sürdürme inadı, gayreti mi diyeyim işte bunların ortasında bir yerde kaldım. Ama son yaşadığım olay güvene dair de hiçbir şey bırakmadı bende. Bu olaydan sonra da yüzünü bile görmek istemedim. Dik ve hiçbir şeyden ödün vermeden İstanbul gibi koca bir metropolde ayakta duruyorum. Küçük bir iş yerim var. Üç yıldır etrafımdaki hanımların da sayesinde çok güzel şeyler yaşadım. Başka bir yerden de karşılayabilirlerdi ihtiyaçlarını ama onlar bana yardım için benden almayı tercih ettiler. Hem ekonomik olarak hem manevi olarak yanımda durdurular. Aslında kötülüğü de iyiliği de hep kadınlardan gördüm. Ayrıca ailem de çok büyük destek verdi bana. Şimdiki en büyük hayalim işimi büyütmek.” İstanbul/ 2019
KAMBUR

Bir Cevap Yazın