“Bir ay sonra nasipse Dubai’ye gideceğim. Orada da aynı bu işi yapacağım, macun işini. Osmanlı macunu işini yapacağım. Altı sene oldu bu işe başlayalı. Bir arkadaşım tavsiye etti. Ben şahsen Urfalı’yım. Buraya İstanbul’a geldim. Başka işlerde çalıştım bir ara. Sonra arkadaşım bu işi tavsiye etti. Ben de çıkarttım bu macunu. Altı senedir bu işi yapıyorum. Macunlarımı kendim evde yapıyorum. Çok zor bir iş.. Akşam eve gidince gece saat 12 gibi başlıyorum ertesi günün macununu yapmaya. Saat 2’ye kadar çalışıyorum. İki saat bunu yapmak için uğraşıyorum. Sonra sabaha kadar soğuyor. Sabah da öğlen 12 gibi buraya geliyorum. Her zaman aynı yere değil ama, bazen buraya, bazen kulenin oraya. Bu macunu yapmak için şeker, bal, meyve, limon tuzunu karıştırıyoruz. Sonra şerbeti üstüne döktüğümüzde zaten böyle rengini veriyor. Tadı da güzeldir yani.Sabah da erken kalkıyorum. Öğlen 12 gibi buraya geliyorum. Hem uykusuz kalıyoruz hem yoruluyoruz. Ama kazancım buna değiyor. Çok şükür. Normalde asgari ücretle çalışsan hiç geçinemezsin, onun için bu seyyar esnaf işine girdim. Tek yaşıyorum ama borçlarım var, ev kira.. Hayat şartları zorlaşıyor. Bir çubuk macun 5 tl. Güzel kazanç bu aslında ama bunun da zararı var. Mesela geçen gün tezgahımı verdim. Zabıta gelince alıyor. Sonra yeni tezgah yaptırmak zorundayım. Onun maliyeti 500 tl mesela.. Bir tek ben değil yani seyyar esnaflık yapan çoğu mağdur oluyor. Mesela benim arkadaşımın üç çocuğu var zor bakıyor yani. Ev kira, şartları belli, annesi hasta.. Daha başka ne diyeyim. Zabıta vergi ödemediğimiz için tezgahları topluyor. Yer de istedik aslında ama bir türlü olmadı. Yeleğimi, fesimi karşıdan Eminönü’nden aldım. Bu kıyafetimin normalde şalvarı da var ama giyemiyoruz. Çok dikkat çektiği için zabıtalar mevzusunda sıkıntı oluyor.İstanbul’u seviyorum ama bazen sıkıcı olabiliyor. Dağ başında bir evim olsa İstanbul’da yaşamaktan daha iyi olur diye düşünüyorum bazen. Kendin eksen, biçsen. Nasip..” İstanbul/2019
Bir Cevap Yazın